Batılı tarih geleneğinde, keşif terimi, genellikle onbeşinci yüzyıldan itibaren Avrupanın, özellikle de Batı Avrupanın dünyanın geri kalan kısmını keşfetmek için başlattığı süreci tanımlamak için kullanılır. Bu kitabın konusu ise paralel bir diğer keşiftir; bazı açılardan benzer, bazı açılardan farklı olan, daha önce başlamış olup daha sonra da süren; Avrupanın, tuhaf ve uzak yerlerdeki barbar insanları keşfeden bir kaşif olarak değil de, İslam ülkelerinin araştırmacıları tarafından gözlemlenen ve keşfedilen egzotik bir barbar olarak yer aldığı bir keşif süreci. İzleyen sayfalarda, Müslümanların Batı ile ilgili bilgilerinin mahiyetini, kaynaklarını ve bu bilginin gelişme evrelerini incelemek üzere bir girişimde bulunulmaktadır. Öykü, Müslümanların Avrupaya karşı gerçekleştirdikleri ilk akınlarla başlamaktadır. Bu akınları Batılı Hristiyanlığın İslama karşı büyük karşı saldırısı ve bu karşı saldırının etkisiyle İslami Cihadın yeniden canlanması, Akdenizin Müslüman ve Hristiyan sahilleri arasındaki ticari ve diplomatik ilişkilerin yenilenip genişlemesi ve Ortaçağın bitiminden sonra Türkiye, İran ve Fasta yeni Müslüman monarşilerin ortaya çıkışları ve bu monarşilerin tecrübe kabilinden Avrupayı keşifleri izler. Bu safhanın ardından, onsekizinci yüzyıl sonlarından itibaren İslâmın Ortadoğudaki toprakları üzerdinde Avrupanın keşiflerinin zorlama, yoğun ve çoğu zaman sancılı bir hâl aldığı yeni bir safhanın başlangıcı yer alır.
Batılı tarih geleneğinde, keşif terimi, genellikle onbeşinci yüzyıldan itibaren Avrupanın, özellikle de Batı Avrupanın dünyanın geri kalan kısmını keşfetmek için başlattığı süreci tanımlamak için kullanılır. Bu kitabın konusu ise paralel bir diğer keşiftir; bazı açılardan benzer, bazı açılardan farklı olan, daha önce başlamış olup daha sonra da süren; Avrupanın, tuhaf ve uzak yerlerdeki barbar insanları keşfeden bir kaşif olarak değil de, İslam ülkelerinin araştırmacıları tarafından gözlemlenen ve keşfedilen egzotik bir barbar olarak yer aldığı bir keşif süreci. İzleyen sayfalarda, Müslümanların Batı ile ilgili bilgilerinin mahiyetini, kaynaklarını ve bu bilginin gelişme evrelerini incelemek üzere bir girişimde bulunulmaktadır. Öykü, Müslümanların Avrupaya karşı gerçekleştirdikleri ilk akınlarla başlamaktadır. Bu akınları Batılı Hristiyanlığın İslama karşı büyük karşı saldırısı ve bu karşı saldırının etkisiyle İslami Cihadın yeniden canlanması, Akdenizin Müslüman ve Hristiyan sahilleri arasındaki ticari ve diplomatik ilişkilerin yenilenip genişlemesi ve Ortaçağın bitiminden sonra Türkiye, İran ve Fasta yeni Müslüman monarşilerin ortaya çıkışları ve bu monarşilerin tecrübe kabilinden Avrupayı keşifleri izler. Bu safhanın ardından, onsekizinci yüzyıl sonlarından itibaren İslâmın Ortadoğudaki toprakları üzerdinde Avrupanın keşiflerinin zorlama, yoğun ve çoğu zaman sancılı bir hâl aldığı yeni bir safhanın başlangıcı yer alır.