Mutlu Prens'in uzun bir sütundaki heykeli şehrin damları üzerinde yükseliyordu. Boydan boya ince altın yapraklarla kaplanmıştı. Gözlerinin yerinde parlak iki elmas vardı. Kılıcın kabzasında kocaman kırmızı bir yakut ışıldıyordu. Çok sevilen bir heykeldi, Mutlu Prens. Şehir Meclisi'nin sanat beğenisiyle ün kazanmak isteyen üyelerden biri "bir rüzgar gülü kadar güzel" diye fikir yürüttü. Kendisi hiçte düşçü olmadığı halde, öyle diyeceklerinden korkarak, "ama o kadar faydalı değil" diye ekledi sonra.
Mutlu Prens'in uzun bir sütundaki heykeli şehrin damları üzerinde yükseliyordu. Boydan boya ince altın yapraklarla kaplanmıştı. Gözlerinin yerinde parlak iki elmas vardı. Kılıcın kabzasında kocaman kırmızı bir yakut ışıldıyordu. Çok sevilen bir heykeldi, Mutlu Prens. Şehir Meclisi'nin sanat beğenisiyle ün kazanmak isteyen üyelerden biri "bir rüzgar gülü kadar güzel" diye fikir yürüttü. Kendisi hiçte düşçü olmadığı halde, öyle diyeceklerinden korkarak, "ama o kadar faydalı değil" diye ekledi sonra.
Gerçek ve hayalin hüzünlü kurgusu. Lirik ve dokunaklı.
Arkadaşımın doğum günümde aldığı bir hediyeydi birazını okumuştum sonra okul felan araya girince hiç elimi bile süremedim bi ara okumak istiyorum
O.Wilde tarzı anlatımlar, etkileyici ve üzerinde düşünülecek, ders niteliğinde hikayeler barındıran bir kitap.
Özellikle içindeki " Bencil Dev "hikayesi çok güzeldi.
Benim ev sevdiğim mutlu prens ve bencil dev di sanirim. Üstünde düşünülmesi gereken güzel öyküler var.
Kısa fakat katmanlı masallardan oluşan bir eser. Çocuk gözüyle bakıldığında özellikle fedakarlığı öğütleyen, kibir ve bencilliği yeren buruk hikayeler içeriyor. Fakat yetişkin gözüyle bir de yazarı tanıyarak okuyunca sınıf farkını tetikleyen aristokrasiye duyulan öfkeyi ve döneminin İngiltere’sine yağdırılan yoğun eleştiriyi yakalıyorsunuz. Her iki gözle de kitaba adını veren Mutlu Prens masalı iz bırakıyor.
Ciltsiz, 240 sayfa
2009 tarihinde, Yuva Yayınları tarafından yayınlandı