1990ların başında, 20. yüzyılın iktisat tarihini yazmak isteyen bir araştırmacı muhtemelen, İrlanda, Çin ve Hindistandan geri kalmış ekonomiler olarak bahsedecek, bu üç ülkeyi de tarım toplumu olarak niteleyecekti. Oysa bu üç ülke, 2000li yıllara, dünya ekonomisinde ayrıcalıklı bir konuma sahip ve saygınlıkları artmış ülkeler olarak girdiler.Yüzyıllardan beri bir sömürge olarak yaşayan İrlanda, ABnin en zengin ülkelerinden biri; köylü toplumu olarak bilinen Çin, küresel ekonominin başrol oyuncusu; açlık, sefalet ve doğal felaketlerle tanınan Hindistan ise eğitim, finans ve teknoloji alanlarında dünyanın ofisi oldu. Bu kitapta, 21. yüzyıla farklı bir konumda giren bu üç ülkenin başarı öyküleri anlatılıyor. Teknik ve teorik detaylara girilmeden hazırlanan kitapta, konuyla ilgilenen herkese ipuçları veriliyor.
1990ların başında, 20. yüzyılın iktisat tarihini yazmak isteyen bir araştırmacı muhtemelen, İrlanda, Çin ve Hindistandan geri kalmış ekonomiler olarak bahsedecek, bu üç ülkeyi de tarım toplumu olarak niteleyecekti. Oysa bu üç ülke, 2000li yıllara, dünya ekonomisinde ayrıcalıklı bir konuma sahip ve saygınlıkları artmış ülkeler olarak girdiler.Yüzyıllardan beri bir sömürge olarak yaşayan İrlanda, ABnin en zengin ülkelerinden biri; köylü toplumu olarak bilinen Çin, küresel ekonominin başrol oyuncusu; açlık, sefalet ve doğal felaketlerle tanınan Hindistan ise eğitim, finans ve teknoloji alanlarında dünyanın ofisi oldu. Bu kitapta, 21. yüzyıla farklı bir konumda giren bu üç ülkenin başarı öyküleri anlatılıyor. Teknik ve teorik detaylara girilmeden hazırlanan kitapta, konuyla ilgilenen herkese ipuçları veriliyor.