Büyük şair Nazım Hikmetin, ülkesinden uzakta yaşamak zorunda kaldığı yıllarda Türkolog Ekber Babayev, ona can dostu, oğul, kardeş olmuştu. Nazım, yüreğinde yaşattığı ülke özlemini biraz olsun gidermek amacıyla sık sık Azerbaycan yolculuklarına çıkar; Ekber Babayev de, bu yolculuklar sırasında ona can yoldaşlığı ederdi. Babayev, ustası Nazım gibi Türkiye ve Türkçe tutkunuydu. İstanbul Türkçesini kusursuz kullanan bir Azeriydi. Nazımın oyunlarının Rusçaya çevrilmesi konusunda da yardım ediyordu. Dolayısıyla Babayev, ustam ve ağabeyim dediği Nazım Hikmetin yakınında ve yanıbaşında yıllarca yer aldı.Ekber Babayevin kaleme aldığı bu kitap, hem Nazımın yapıtları üzerine kapsamlı ve bilimsel bir çalışma niteliği taşıyor, hem de büyük ustayla ilgili anılarını ve onun çeşitli konulara ilişkin görüşlerini yansıtıyor. Bugün artık aramızda yaşamayan bu iki yaratıcı insanın ortak anılarını içeren yapıt, kuşkusuz ilk elden aktarılmış belgesel bir değere sahip.
Büyük şair Nazım Hikmetin, ülkesinden uzakta yaşamak zorunda kaldığı yıllarda Türkolog Ekber Babayev, ona can dostu, oğul, kardeş olmuştu. Nazım, yüreğinde yaşattığı ülke özlemini biraz olsun gidermek amacıyla sık sık Azerbaycan yolculuklarına çıkar; Ekber Babayev de, bu yolculuklar sırasında ona can yoldaşlığı ederdi. Babayev, ustası Nazım gibi Türkiye ve Türkçe tutkunuydu. İstanbul Türkçesini kusursuz kullanan bir Azeriydi. Nazımın oyunlarının Rusçaya çevrilmesi konusunda da yardım ediyordu. Dolayısıyla Babayev, ustam ve ağabeyim dediği Nazım Hikmetin yakınında ve yanıbaşında yıllarca yer aldı.Ekber Babayevin kaleme aldığı bu kitap, hem Nazımın yapıtları üzerine kapsamlı ve bilimsel bir çalışma niteliği taşıyor, hem de büyük ustayla ilgili anılarını ve onun çeşitli konulara ilişkin görüşlerini yansıtıyor. Bugün artık aramızda yaşamayan bu iki yaratıcı insanın ortak anılarını içeren yapıt, kuşkusuz ilk elden aktarılmış belgesel bir değere sahip.