Elinde bir kitapla, gözyaşları içinde kahkahalar atan ve bir yandan da Tamburizade Tırlettin Efendi'den rehavet makamında uzun hava eserler söyleyen birini gördüğünüzde bilin ki o kişi o anda bu kitabı okuyordur.
Ailenizin yazarı Mine Sota tarafından yazılan bu kitapta neler yok ki…
Karpuz çekirdeğinin içine sığdırılmış karpuzun, bir türlü kırağı çalmayan acı patlıcanların, her zaman söyleyecek bir çift lafı olanların, değirmenlerini taşıdıkları suyla döndürenlerin, attığı çığlıkları kimseye duyuramayanların hikâyeleriyle dolu bu kitap…
Saman saklarken, zamanı saman edenlere, "Kayınçomun arabası var, benim niye yok?" diye içi içini yiyenlere, "Kaynanam al dedi, git dedi, al kendini git dedi" diyenlere, hayrını görmek için çocuğunun okuldan mezun olup iş bulmasını bekleyenlere, "Ağzı olan değil parası olan konuşur kardeşim, oof off" diye ay sonunu gözleyenlere "Ammaaan her şey olacağına varır. Haydi, eller havaya oh ohh!" dedirten bu kitap, moral bozukluğunuza da feleğini şaşırtır.
Üstelik canlıdır. Korkmayın elinizi ısırmaz ama sizi parmak izinizden tanır. "Ben senin kitabınım. Başkasına yar olmam" der, ellerinizden öper ve sizi hiç bırakmaz. Oldu da kendisini alıp eve götürmediniz, arkanızdan ağlar. Gene de bırakıp giderseniz siz geri dönene kadar sizi özler... Sizin her hâlinizi beğenir.
"Aa en çok hangi hâlimi beğeniyor acaba?" diye merak ediyorsanız, onu okuyun ve ne hâliniz varsa görün. Pardon, ne hâliniz varsa gülün.
Elinde bir kitapla, gözyaşları içinde kahkahalar atan ve bir yandan da Tamburizade Tırlettin Efendi'den rehavet makamında uzun hava eserler söyleyen birini gördüğünüzde bilin ki o kişi o anda bu kitabı okuyordur.
Ailenizin yazarı Mine Sota tarafından yazılan bu kitapta neler yok ki…
Karpuz çekirdeğinin içine sığdırılmış karpuzun, bir türlü kırağı çalmayan acı patlıcanların, her zaman söyleyecek bir çift lafı olanların, değirmenlerini taşıdıkları suyla döndürenlerin, attığı çığlıkları kimseye duyuramayanların hikâyeleriyle dolu bu kitap…
Saman saklarken, zamanı saman edenlere, "Kayınçomun arabası var, benim niye yok?" diye içi içini yiyenlere, "Kaynanam al dedi, git dedi, al kendini git dedi" diyenlere, hayrını görmek için çocuğunun okuldan mezun olup iş bulmasını bekleyenlere, "Ağzı olan değil parası olan konuşur kardeşim, oof off" diye ay sonunu gözleyenlere "Ammaaan her şey olacağına varır. Haydi, eller havaya oh ohh!" dedirten bu kitap, moral bozukluğunuza da feleğini şaşırtır.
Üstelik canlıdır. Korkmayın elinizi ısırmaz ama sizi parmak izinizden tanır. "Ben senin kitabınım. Başkasına yar olmam" der, ellerinizden öper ve sizi hiç bırakmaz. Oldu da kendisini alıp eve götürmediniz, arkanızdan ağlar. Gene de bırakıp giderseniz siz geri dönene kadar sizi özler... Sizin her hâlinizi beğenir.
"Aa en çok hangi hâlimi beğeniyor acaba?" diye merak ediyorsanız, onu okuyun ve ne hâliniz varsa görün. ... tümünü göster
Klasik Mine Sota kitabı. Her öyküde "klasik" kelimesini yıkıp, yerle bir ediyor. Bu yıkımda da okuyanı ziyadesiyle güldürüyor.
Az da olsa kendini belli eden bir samimilikle fazla fazla güldürüyor.
Ciltsiz, 3. Basım, 200 sayfa
13Ocak2011 tarihinde, Carpediam Kitap tarafından yayınlandı