Her Cumartesi Rüya yılın en iyi romanları arasında gösterilen İbrahim Yıldırımdan derin bir Nişantaşı yolculuğu
İbrahim Yıldırım, son romanında Nişantaşının geçmişi ve bugünüyle hesaplaşıyor; okuru sürprizler ve çarpıcı öyküler eşliğinde kimi zaman hüzünlü kimi zaman neşeli bir yolculuğa çıkarıyor. Yolculuk bittiğinde, Nişantaşını bilenlerin de bilmeyenlerin de algıları çok değişecek.
Nişantaşı Suare, yalnızca kayıplara karışmış insanları, sokakları, evleri, eski Nişantaşını anlatmıyor; geçmişle yüzleşmeye, yeni Nişantaşı ile ödeşmeye de çalışıyor Bu yoğun ve tempolu anlatı, edebiyat tutkunları kadar Nişantaşını merak edenlerin de ilgisini çekecek.
Nişantaşını gezerken hareket noktam daima, semtinize adını veren simge oldu. Bu menzil taşından kimi zaman Valikonağı Caddesini aşıp İngiliz Mektebine doğru indim, kimi zaman da biraz yukarı çıkıp Rumeli Caddesine açılan Baytar Ahmet Sokaktan Ekmek Fabrikası Sokağına ve çok daha aşağılara yuvarlandım. En çok da bunu yaptım. Ama her defasında dönüp dolaşıp çocukluğumda tanıdığım insanların ve onların çağrıştırdıklarının etkisiyle taşın bulunduğu köşeye geldim [...] gözlerim gönül kırgınıydı, hiddetliydi, hatta oldukça şaşkındı. Zira Bayrama bir hafta kala kendimi New Years Carnival içinde buluvermiştim
Her Cumartesi Rüya yılın en iyi romanları arasında gösterilen İbrahim Yıldırımdan derin bir Nişantaşı yolculuğu
İbrahim Yıldırım, son romanında Nişantaşının geçmişi ve bugünüyle hesaplaşıyor; okuru sürprizler ve çarpıcı öyküler eşliğinde kimi zaman hüzünlü kimi zaman neşeli bir yolculuğa çıkarıyor. Yolculuk bittiğinde, Nişantaşını bilenlerin de bilmeyenlerin de algıları çok değişecek.
Nişantaşı Suare, yalnızca kayıplara karışmış insanları, sokakları, evleri, eski Nişantaşını anlatmıyor; geçmişle yüzleşmeye, yeni Nişantaşı ile ödeşmeye de çalışıyor Bu yoğun ve tempolu anlatı, edebiyat tutkunları kadar Nişantaşını merak edenlerin de ilgisini çekecek.
Nişantaşını gezerken hareket noktam daima, semtinize adını veren simge oldu. Bu menzil taşından kimi zaman Valikonağı Caddesini aşıp İngiliz Mektebine doğru indim, kimi zaman da biraz yukarı çıkıp Rumeli Caddesine açılan Baytar Ahmet Sokaktan Ekmek Fabrikası Sokağına ve çok daha aşağılara yuvarlandım. En çok da bunu yaptım. Ama her defasında dönüp dolaşıp çocukluğumda tanıdığım insanların ve onların çağrıştırdıklarının etkisiyle taşın bulunduğu köşeye geldim [...] gözlerim gönül kırgınıydı, hiddetliydi, hatta oldukça şaşkındı. Zira Bayrama bir hafta kala kendimi New Years Carnival içinde buluvermiştim
188 sayfa