Kuzey Londrada Ben Tennyson ve karısı Priya yeni bir güne başlıyorlar. Bugün oğulları Arjunun (daha sık kullanılan adıyla, Whackanın) doğum günü ve akşam için bir parti düzenliyorlar. İlişkileri ciddi bir gerilim altında: her ikisi de Oxforddan mezun, ikisinin de yaşamlarında hayal kırıklıkları var. Öğretmen olan Ben mesleğinin kapanına kısılmış durumda, oysa bir yazar olmak isterdi. Priya ise cinselliğin aşılmaz duvarlarıyla çevrili... O Bir Gün, Ben Tennysonın ve Hintli karısı Priyanın sorunlu evliliklerine yirmi dört saat süren bir yolculuk. Gece yarısını çeyrek geçe, 15 Mart 1999da başlayan ve ertesi geceye uzanan zaman diliminde yazar, bu çiftin evliliklerini kırılma noktasına getiren pek çok faktörü gün ışığına çıkarıyor. Benin anne babasının içgüdüsel ırkçılığı, Priyanın ev kadınlığı konusundaki beceriksizliği, parasal sıkıntılar, Benin kariyerindeki durgunluk ve en sonunda her ikisini de usandıran katı gerçek: Priyanın kocasını, bir kadının yapabileceği en kötü biçimde çözümsüz bırakması. Ardashir Vakil, Ben ile Priyanın bir gününü mercek altına yatırırken, evliliğin mutlak bir fedakârlık gerektirdiğinin altını çiziyor. Madalyonun iki yüzünü, dışarıdan görünenle içeride hissedileni bir laborant titizliğiyle analiz ederken, şu temel gerçekle yüzleştiriyor okuru: Sevginin gücü her şeyin üstündedir...
Kuzey Londrada Ben Tennyson ve karısı Priya yeni bir güne başlıyorlar. Bugün oğulları Arjunun (daha sık kullanılan adıyla, Whackanın) doğum günü ve akşam için bir parti düzenliyorlar. İlişkileri ciddi bir gerilim altında: her ikisi de Oxforddan mezun, ikisinin de yaşamlarında hayal kırıklıkları var. Öğretmen olan Ben mesleğinin kapanına kısılmış durumda, oysa bir yazar olmak isterdi. Priya ise cinselliğin aşılmaz duvarlarıyla çevrili... O Bir Gün, Ben Tennysonın ve Hintli karısı Priyanın sorunlu evliliklerine yirmi dört saat süren bir yolculuk. Gece yarısını çeyrek geçe, 15 Mart 1999da başlayan ve ertesi geceye uzanan zaman diliminde yazar, bu çiftin evliliklerini kırılma noktasına getiren pek çok faktörü gün ışığına çıkarıyor. Benin anne babasının içgüdüsel ırkçılığı, Priyanın ev kadınlığı konusundaki beceriksizliği, parasal sıkıntılar, Benin kariyerindeki durgunluk ve en sonunda her ikisini de usandıran katı gerçek: Priyanın kocasını, bir kadının yapabileceği en kötü biçimde çözümsüz bırakması. Ardashir Vakil, Ben ile Priyanın bir gününü mercek altına yatırırken, evliliğin mutlak bir fedakârlık gerektirdiğinin altını çiziyor. Madalyonun iki yüzünü, dışarıdan görünenle içeride hissedileni bir laborant titizliğiyle analiz ederken, şu temel gerçekle yüzleştiriyor okuru: Sevginin gücü her şeyin üstündedir...