Usta tiyatrocu Ali Poyrazoğlu Ödünç Yaşamlarda yine hallerimizi anlatıyor. Derya içre olup da deryayı bilmeyen balıklar gibi olduğumuzu ironik bir tutumla dile getiriyor. Gibi yapmaya özenmeyen, söylev çekmeyen, popülizmin tuzağına düşmeyen makyajsız yazılarıyla Poyrazoğlu, denemede de ustalığını gösteriyor. Çünkü o usta bir öğrenci ve bu yazılar da, öğretmene yağ çekmeyen, müdüre boyun eğmeyen, sınıfını geçmekte acele etmeyen, hal ve gidişi pekiyi olmayan, hocam elektrikler kesik değildi ve ben inadına çalışmadım diyebilen, ezbere cevaplar yerine çetrefilli soruların peşine düşen, ve en önemli dersin okulun dışında olduğunu bilen, o uzatmalı öğrenciden 32 kısım tekmili birden hayat bilgisi dersleri. Bizi tarihin, coğrafyanın, sosyalin, fiziğin, kimyanın dışına çıkarırken, deneyimli bir öğretmen edasıyla değil, uslanmayan bir öğrenci tavrıyla da hayata çağırıyor. Büyük bir trajedi ve komedi sahnesine dönüştürülen Türkiyede, güleriz ağlanacak hallerimize dedirten yasakları, klişeleri, gelenekleri, alışkanlıkları hınzır bir üslupla tiye alan, ezber bozan bu kitabı Milli Yasaklama Bakanlığı kurulmadan mutlaka okuyun. Ama asla boş zamanlarınızda okumaya kalkışmayın. Çünkü boş zamanlarda okunmayacak kadar deli dolu bir kitap: Ödünç Yaşamlar.
Usta tiyatrocu Ali Poyrazoğlu Ödünç Yaşamlarda yine hallerimizi anlatıyor. Derya içre olup da deryayı bilmeyen balıklar gibi olduğumuzu ironik bir tutumla dile getiriyor. Gibi yapmaya özenmeyen, söylev çekmeyen, popülizmin tuzağına düşmeyen makyajsız yazılarıyla Poyrazoğlu, denemede de ustalığını gösteriyor. Çünkü o usta bir öğrenci ve bu yazılar da, öğretmene yağ çekmeyen, müdüre boyun eğmeyen, sınıfını geçmekte acele etmeyen, hal ve gidişi pekiyi olmayan, hocam elektrikler kesik değildi ve ben inadına çalışmadım diyebilen, ezbere cevaplar yerine çetrefilli soruların peşine düşen, ve en önemli dersin okulun dışında olduğunu bilen, o uzatmalı öğrenciden 32 kısım tekmili birden hayat bilgisi dersleri. Bizi tarihin, coğrafyanın, sosyalin, fiziğin, kimyanın dışına çıkarırken, deneyimli bir öğretmen edasıyla değil, uslanmayan bir öğrenci tavrıyla da hayata çağırıyor. Büyük bir trajedi ve komedi sahnesine dönüştürülen Türkiyede, güleriz ağlanacak hallerimize dedirten yasakları, klişeleri, gelenekleri, alışkanlıkları hınzır bir üslupla tiye alan, ezber bozan bu kitabı Milli Yasaklama Bakanlığı kurulmadan mutlaka okuyun. Ama asla boş zamanlarınızda okumaya kalkışmayın. Çünkü boş zamanlarda okunmayacak kadar deli dolu bir kitap: Ödünç Yaşamlar.