Öğretmen'in Gücü Üzerine
Hangi eğitim sistemi içinde olursa olsun, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, öğretmenin öğrenciyle göz göze geldiği bir an vardır. Bu kitap, öğretmenin öğrenciyle göz göze geldiği o anın gücünü anlatmaktadır.
O anda öğretmen, öğrencinin gönül kapısından girerek zihnine ulaşır. Ve işte o an eğitim başlar. Öğretmenin gücü binlerce yaşam inşa eder…
Deneyimli bir eğitimci dostumun dediği gibi, “Sadece eğitimin değil, ülkenin lokomotifi öğretmendir. Gücünün sınırı tahminlerin çok ötesindedir.”
Öğretmenim Bir Bakar Mısın? öğretmenin kuşaklar boyu devam eden gücüne tanıklık yapmak için yazıldı.
“Öğrencilik hayatım boyunca onlarca öğretmenin ışığından faydalandım, ancak bahsettiğim öğretmenim bir başkaydı. Hani gökte de milyonlarca yıldız vardır, ama birinin ışığı diğerlerinden fazladır ve size kutup yıldızı olur. İşte bu mektubun konusu olan öğretmenim de benim için öyledir.”
“Şimdi ben de öğrencilerime bunu öğretiyorum. Öğretmenimle de iletişimimi sürdürüyor ve onun desteğini her zaman hissediyorum. Çünkü sevginin bulaşıcı bir yönü vardır ve sevgi sonsuzluğa sahip bir güçtür.”
“Hayatımda o önemli günü hiç unutamam. Öğretmenimin benim için verdiği mücadeleyi görmeseydim belki de okumanın benim için bu kadar önemli ve kutsal olduğunu anlamayacaktım. O benim hayata bakış açımı değiştirdi, bana mücadele için güç verdi, ondan aldığım güçle devam ettim.”
Öğretmen'in Gücü Üzerine
Hangi eğitim sistemi içinde olursa olsun, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, öğretmenin öğrenciyle göz göze geldiği bir an vardır. Bu kitap, öğretmenin öğrenciyle göz göze geldiği o anın gücünü anlatmaktadır.
O anda öğretmen, öğrencinin gönül kapısından girerek zihnine ulaşır. Ve işte o an eğitim başlar. Öğretmenin gücü binlerce yaşam inşa eder…
Deneyimli bir eğitimci dostumun dediği gibi, “Sadece eğitimin değil, ülkenin lokomotifi öğretmendir. Gücünün sınırı tahminlerin çok ötesindedir.”
Öğretmenim Bir Bakar Mısın? öğretmenin kuşaklar boyu devam eden gücüne tanıklık yapmak için yazıldı.
“Öğrencilik hayatım boyunca onlarca öğretmenin ışığından faydalandım, ancak bahsettiğim öğretmenim bir başkaydı. Hani gökte de milyonlarca yıldız vardır, ama birinin ışığı diğerlerinden fazladır ve size kutup yıldızı olur. İşte bu mektubun konusu olan öğretmenim de benim için öyledir.”
“Şimdi ben de öğrencilerime bunu öğretiyorum. Öğretmenimle de iletişimimi sürdürüyor ve onun desteğini her zaman hissediyorum. Çünkü sevginin bulaşıcı bir yönü vardır ve sevgi sonsuzluğa sahip bir güçtür.”
“Hayatımda o önemli günü hiç unutamam. Öğretmenimin benim için verdiği mücadeleyi görmeseydim belki de okumanın benim için bu kadar önemli ve kutsal olduğunu anlamayacaktım. O benim hayata bakış açımı değiştirdi, bana mücadele için güç verdi, ondan aldığım güçle devam ettim.”
Bir öğretmen olarak çok faydalanacağımı zannetiğim bir kitap olarak düşündüm. Oysa öğrencilik hayatında yaşadığı olumsuz bir durumla karşılaşmış kişilerin bak ben nasıl bir öğretmen olacağım şeklinde kendine yön veren kişilerin mektuplarını okumuş oldum aslında. Gerçek olaylar ancak olaya dahil olan her kişiyi dinledikten sonra yorumlarının analizi sonucunda değerlendirilmeliydi. Oysa mektubu gönderenlerin kendi açılarıyla bakan yönünden başka bir şeyi göstermiyor. Bir psikoloğun böyle tek yandan bakılan görüşü destekleyici açıklamalarda bulunması açıkçası hoşuma gitmedi. Doğan Bey gerçekten öğretmenlik yapsaydı acaba öğretmenlere ( Bir kaç hata yapan dayakçı tip öretmene bakarak ) bu şekilde ön yargılı bakabilir miydi? Bilememiyorum ama daha dikkatli bir şekilde öğretmeni eleştirirdi diye düşünüyorum. Lakin öğretmenlerinde insan olduğunu unutmayın ve onların hata yapma lüksü yok demekle gerçekleri değiştiremezsiniz. Acımasız yargıyla öğretmeni suçlayamazsınız. Günümüzde MEB öğretmeni sınırlayan ve sürekli olarak maddi ve manevi olarak fedarlıkta bulunması gereken bir köle olarak bakması; velilerin verdikleri vergiler ile karnını doyurduğunu düşündüğü öğretmenlerin çocuklarının haylazlıklarını hoş karşılaması gerektiğini aksi takdirde bir şikayet ile sürdürebileceğini tehdidiyle öğretmenleri sindirmesi; öğrencilerin ise nasıl olsa beni sınıfımı geçirmek zorunda çalışmasamda olur yoksa onun başarısızlığı olur rahatlığıyla öğretmenini her türlü nazıyla sallaması sadece içimi acıtıyor. Gerçek bu siz istediğinizi deyin. Öğretmen sizin sandığınız kadar serbest ve rahat değil. Keşke yazılanlar kadarının yarısı kadar serbest olsa mucizeler oluşuran başarılara imza atarlar hatta atıyorlar ama bunu takan yok. Sadece üst mevkilerdeki insanlar herşeyin üstünü örterek sorun yok havasındalar. Şimdi bir şey soracağım bu üst düzeyde olan MEB deki kişiler devlet okullarında çocuklarını neden okutmuyorlarda özel okullara gönderiyorlar? Araştırılması gereken bir gerçek değil mi sizce?
Karton Cilt, 1. baskı, 208 sayfa
Ekim2018 tarihinde, Final Kültür Sanat Yayınları tarafından yayınlandı