Bunca kitap okudum, mürekkep yaladım; peki, sahipliğim nedir(?) diye soruyorum. Hangi aklı başında adam yıllarını, hatta ömrünü cansız ve iki boyutlu yazılar arasında geçirmeye razı olur? Bir tür intihar bu, sessiz ve sinsice gerçekleşen. Kitaplar, yazılar ve düşünceler... Kararlarımı alıp götürüyorlar, yenilerini vermeden eskileri yerlerinden ediyorlar, göçe zorluyorlar... Tehcir, yalnızca özvatansız olmak değil. Düşüncelerimde göç, bedenimdeki göçten daha zalimce; daha zor yerleşecek bir mekan bulmak, bir mesken kurmak onlara.
Bunca kitap okudum, mürekkep yaladım; peki, sahipliğim nedir(?) diye soruyorum. Hangi aklı başında adam yıllarını, hatta ömrünü cansız ve iki boyutlu yazılar arasında geçirmeye razı olur? Bir tür intihar bu, sessiz ve sinsice gerçekleşen. Kitaplar, yazılar ve düşünceler... Kararlarımı alıp götürüyorlar, yenilerini vermeden eskileri yerlerinden ediyorlar, göçe zorluyorlar... Tehcir, yalnızca özvatansız olmak değil. Düşüncelerimde göç, bedenimdeki göçten daha zalimce; daha zor yerleşecek bir mekan bulmak, bir mesken kurmak onlara.