Ölmekte Olanlara Eşlik Etmek Son Nefes

Binyıllar yıl geçti ama insan ölüme alışamadı bir türlü.” Son Nefes, Malraux’nun bu sözleriyle başlıyor.

Régis Debray ve Claude Grange’ın kaleme aldığı Son Nefes çaresiz hastalıklar nedeniyle ölmekte olan insanların son anlarına odaklanıyor ve hayli çarpıcı, dramatik, yer yer trajik hikâyeler aktarıyor. Satırlar arasında o insanların korkuları, kaygıları, çaresizlikleri, pişmanlıkları güçlü bir biçimde hissediliyor. Bu yönüyle Son Nefes kimi zaman ağır ve hazmedilmesi zor bir anlatıya dönüşüyor. Fakat özellikle güncel bir eser olması itibarıyla, hassas meselelere ve onlara dair tartışmalara çok önemli katkılar sunuyor. Ölümü olağan bulmak ile ölümden korkmamak apayrı şeyler. Hepimiz bir gün öleceğiz demek kolay, ama yakında öleceğim, ben öleceğim demek zordur. Grange, ölmekte olan insanlarla nasıl konuşacağımızı bilmek büyük bir meziyettir, diyor.

Yaşlılık ve yaşlılar, kitabın gündeminde önemli bir yer tutuyor. Grange ve Debray bunlara dair algımızın zaman içinde nasıl değiştiğine dair dramatik gözlemler aktarıyorlar, modern toplumlara ciddi eleştiriler getiriyorlar. Debray’nin ifadesiyle “hiçbir şey üretmeyen ve doğru dürüst tüketmeyen” yaşlılar her yerde birer fazlalığa dönüştüler.” Evin bir köşesinde sessizleşip silindikçe varlığı makbul görülen kişiler oldular. Onlar bir kez yaşlanmakla, elden ayaktan düşmekle hayatlarının hatasını yapmışlardır! Yaşadıkları fazladan her gün için neredeyse mahcubiyet duyacak kadar sessizleşmiş, küçülmüşlerdir.

Binyıllar yıl geçti ama insan ölüme alışamadı bir türlü.” Son Nefes, Malraux’nun bu sözleriyle başlıyor.

Régis Debray ve Claude Grange’ın kaleme aldığı Son Nefes çaresiz hastalıklar nedeniyle ölmekte olan insanların son anlarına odaklanıyor ve hayli çarpıcı, dramatik, yer yer trajik hikâyeler aktarıyor. Satırlar arasında o insanların korkuları, kaygıları, çaresizlikleri, pişmanlıkları güçlü bir biçimde hissediliyor. Bu yönüyle Son Nefes kimi zaman ağır ve hazmedilmesi zor bir anlatıya dönüşüyor. Fakat özellikle güncel bir eser olması itibarıyla, hassas meselelere ve onlara dair tartışmalara çok önemli katkılar sunuyor. Ölümü olağan bulmak ile ölümden korkmamak apayrı şeyler. Hepimiz bir gün öleceğiz demek kolay, ama yakında öleceğim, ben öleceğim demek zordur. Grange, ölmekte olan insanlarla nasıl konuşacağımızı bilmek büyük bir meziyettir, diyor.

Yaşlılık ve yaşlılar, kitabın gündeminde önemli bir yer tutuyor. Grange ve Debray bunlara dair algımızın zaman içinde nasıl değiştiğine dair dramatik gözlemler aktarıyorlar, modern toplumlara ciddi eleştiriler getiriyorlar. Debray’nin ifadesiyle “hiçbir şey üretmeyen ve doğru dürüst tüketmeyen” yaşlılar her yerde birer fazlalığa dönüştüler.” Evin bir köşesinde sessizleşip silindikçe varlığı makbul görülen kişiler oldular. Onlar bir kez yaşlanmakla, elden ayaktan düşmekle hayatlarının hatasını yapmışlardır! Yaşadıkları fazladan her gün için neredeyse mahcubiyet duyacak kadar sessizleşmiş, küçülmüşlerdir.


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 109 sayfa
Eylül2023 tarihinde, Doğu Batı Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
9786258123579
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: felsefe, düşünce

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Zümrüt-ü Anta
1 kişi

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski