Üstünden geçtiğim bu karanlık yeryüzü binyılın dalları gibi kentin uzayan sokakları ağrılarla büyüyen ay susmak eleminden geldiğim yol; gölgelerim beni taşır ben gölgelerimi ağaçların gözleri dünya-dünyalar zamanın ölesiye yorgun yaprakları kavakları dilsiz bırakır aşk hiçbir iz yok hiçbir taşın altında iki dünyayı bir araya getiren aşk doğduğum evin en kutsal direği alçıyı yumuşatan su mihrabı biçimlendiren toprak ve suyu yok eden ateş haykırır benliğimi: hiçbir iz yok hiçbir taşın altında hep hiç ölmüş bedenim her taşın altında...
Üstünden geçtiğim bu karanlık yeryüzü binyılın dalları gibi kentin uzayan sokakları ağrılarla büyüyen ay susmak eleminden geldiğim yol; gölgelerim beni taşır ben gölgelerimi ağaçların gözleri dünya-dünyalar zamanın ölesiye yorgun yaprakları kavakları dilsiz bırakır aşk hiçbir iz yok hiçbir taşın altında iki dünyayı bir araya getiren aşk doğduğum evin en kutsal direği alçıyı yumuşatan su mihrabı biçimlendiren toprak ve suyu yok eden ateş haykırır benliğimi: hiçbir iz yok hiçbir taşın altında hep hiç ölmüş bedenim her taşın altında...