İstek ve arzularını kontrol edemeyen Odin, tamahı yüzünden iki Dünya Savaşı çıkardı. Kolonyalizmi, emperyalizmi, ırkçılığı, faşizmi icat etti. İlerleme adına havayı, suyu, toprağı kirleterek, halen Canağacımızı sökmeye uğraşıyor. Odinin hırsını kontrol altına almanın yolu nedir? Hüküm mü, erdem mi?
İstek ve arzularını kontrol edemeyen Odin, tamahı yüzünden iki Dünya Savaşı çıkardı. Kolonyalizmi, emperyalizmi, ırkçılığı, faşizmi icat etti. İlerleme adına havayı, suyu, toprağı kirleterek, halen Canağacımızı sökmeye uğraşıyor. Odinin hırsını kontrol altına almanın yolu nedir? Hüküm mü, erdem mi?
Bu kitap bildiğimiz romanlardan değil. İçinde koca bir bilgi sarmalı mevcut. Antropoloji, mitoloji, felsefe, sosyoloji gibi birçok alana girip çıkan, yüzlerce yeni fikir barındıran bir yapısı var. Aslında 356 sayfalık bu eser, Almanya'da yaşayan bir Türk oğulun babasına mektubu. Sayfa sayısı işi garipleştirse de konudan konuya geçerken mektup okuduğunuzu unutabilirsiniz. Adeta bir tez gibi bir sürü analiz içeriyor. Esas konusu ise şu: Batı ve Doğu'nun farkları, Batı'nın cüretkar ve hep almaya yönelik politikası, Doğu'nun da (şamanist bakış açısıyla) daha içsel ve insancıl oluşu. Kitap boyuncu bu tezi destekler örneklerle karşılaşıyoruz. Hatta kimi zaman, "Yok artık, bunu da mı oraya bağlayacak!" dediğimi hatırlıyorum. Bazı bağlayışlar zorlama olsa da kitaptan bir sürü farklı fikir ve bilgi ile ayrılıyorsunuz. Okuduklarının tokat etkisi yapmasını sevenler okumalıdır.