Genç Türkiye Cumhuriyetinin temelleri atıldıktan sonra, 1930lu yıllardan itibaren, özellikle de 1940lı yılların başlamasıyla birlikte, Türk Halkı ne öğrendiyse öncelikle Ankara Radyosundan ve de düzenli yayınlara ancak 1949 yılında başlayabilen İstanbul Radyosundan öğrendi. Sözgelimi Türk Müziğini, Halk Müziğini, Senfonik Müziği, Tiyatro denilen bir sanat dalını ve belki de güzel doğru konuşabilmeyi bile..Ta 1928lerden günümüze kadar adeta bir Halk Üniversitesi..Bugünlerin Açık Öğretim Kurumu..Öte yandan bu radyolarımız, kendi sanatçıları, programcıları, spikerleri ve teknik görevlileri için de, tam anlamıyla farklı bir okul..
Genç Türkiye Cumhuriyetinin temelleri atıldıktan sonra, 1930lu yıllardan itibaren, özellikle de 1940lı yılların başlamasıyla birlikte, Türk Halkı ne öğrendiyse öncelikle Ankara Radyosundan ve de düzenli yayınlara ancak 1949 yılında başlayabilen İstanbul Radyosundan öğrendi. Sözgelimi Türk Müziğini, Halk Müziğini, Senfonik Müziği, Tiyatro denilen bir sanat dalını ve belki de güzel doğru konuşabilmeyi bile..Ta 1928lerden günümüze kadar adeta bir Halk Üniversitesi..Bugünlerin Açık Öğretim Kurumu..Öte yandan bu radyolarımız, kendi sanatçıları, programcıları, spikerleri ve teknik görevlileri için de, tam anlamıyla farklı bir okul..