Sufiler ilâhi isimleri alemin varoluşunun sebebi olarak görürler. Onlara göre ismin menşei sıfat ve sıfatın menşei de zattır. Sıfat ve esmâyı külliyat itibârıyle saymak mümkün değildir. Zaten bir de Hakkın var olduğuna ve meselâ Hayy olduğuna Onun kesif mertebesi olan şu görünürlere (fenomen) bakarak, diğer bir tâbirle Ondan zahir olan ve dolayısıyla varlığın alameti olan bu alemin gördüğümüz eserlerine bakarak hükmederiz. Ülkemizin son devir mutasavvıflarından M. Nusret Turanın bu eseri müellifin ilâhi isimler üzerine olan aşıkane ve arifâne yorumlarından oluşmaktadır.
Sufiler ilâhi isimleri alemin varoluşunun sebebi olarak görürler. Onlara göre ismin menşei sıfat ve sıfatın menşei de zattır. Sıfat ve esmâyı külliyat itibârıyle saymak mümkün değildir. Zaten bir de Hakkın var olduğuna ve meselâ Hayy olduğuna Onun kesif mertebesi olan şu görünürlere (fenomen) bakarak, diğer bir tâbirle Ondan zahir olan ve dolayısıyla varlığın alameti olan bu alemin gördüğümüz eserlerine bakarak hükmederiz. Ülkemizin son devir mutasavvıflarından M. Nusret Turanın bu eseri müellifin ilâhi isimler üzerine olan aşıkane ve arifâne yorumlarından oluşmaktadır.