Demir Özlü'den yepyeni bir anlatı...
Demir Özlü 1980'lerden itibaren art arda yazdığı Bir Beyoğlu Düşü, Berlin'de Sanrı ve Kanallar adlı anlatı kitaplarına yirmi yıl sonra bir yenisini ekliyor: Önünde Boş Bir Uzam.
Berlin'de yazından düşünceye, tarihten siyasete uzanan konuların ortasında yalnızlığının izini süren, kafelerde istasyonlarda gölgesini gezdiren yazarı ''sen'' diye anlatıyor Demir Özlü.
Okur, yazarla birlikte soluyor bir büyük kenti.
Kimsenin sesi çıkmıyor. Kalabalıklar bastırılmış düşlerinin soluk imgeleri içinde sürüklenip gidiyorlar. Kendini iyileştirmek için yazdığını düşünsen de, ''ıssız çöllerden'' ya da Berlin'deki kanallardan söz etsen de, bir ''sis çanı'' olacaksın sen. Korkma, kendini koy ortaya.
Demir Özlü'den yepyeni bir anlatı...
Demir Özlü 1980'lerden itibaren art arda yazdığı Bir Beyoğlu Düşü, Berlin'de Sanrı ve Kanallar adlı anlatı kitaplarına yirmi yıl sonra bir yenisini ekliyor: Önünde Boş Bir Uzam.
Berlin'de yazından düşünceye, tarihten siyasete uzanan konuların ortasında yalnızlığının izini süren, kafelerde istasyonlarda gölgesini gezdiren yazarı ''sen'' diye anlatıyor Demir Özlü.
Okur, yazarla birlikte soluyor bir büyük kenti.
Kimsenin sesi çıkmıyor. Kalabalıklar bastırılmış düşlerinin soluk imgeleri içinde sürüklenip gidiyorlar. Kendini iyileştirmek için yazdığını düşünsen de, ''ıssız çöllerden'' ya da Berlin'deki kanallardan söz etsen de, bir ''sis çanı'' olacaksın sen. Korkma, kendini koy ortaya.
İnsanın kalbi ile beynini aynı anda ısıtan mükemmel anlatımlı bir anlatı. Konunun geçtiği mekanları tanımamamdan dolayı her yer adı geçtiğinde araştırma gereği hissettim. Bu da bana i katkı sağladı. Kitabın içinde nokta atışı cümleler var ki, insanı okuduğu anda sersemletmeyi başarabiliyor. Kıyıda köşede kalmış, bilinmeyen bir kitap lakin beni ısıtmayı başardı.
Karton Cilt, 1. Baskı, 71 sayfa
Haziran2012 tarihinde, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlandı