Toplum tarafindan çagdas egitim olarak kabul edilen ögrenci-merkezli yaklasim ögretmenlere anlatilmis fakat bunu nasil uygulayacaklari ögretilmemistir. Yaklasimi benimseyen ögretmenler de hosgörülerinin sinirlarini genisleterek ögrencilere hiç karismamaya, yani onlari yönlendirmemeye baslamislar ve ögrencilerin yanlis davranislarina özürler bulmuslardir. Sonuçta ögrenciler sorumsuz davranmaya alisirken ögretmenlerin de verimleri düsmüs, kendilerini degersiz hissetmeye baslamislardir. Benlikleri bunu uzun süre kaldiramayacagindan davranislari otoriterlikle yumusaklik arasinda degisir. Fakat çogunlukla kabul edici sakin ögrencilere otoriter davranabilirken saldirgan ögrenciler karsisinda yumusak ve/veya çekingen davranmak zorunda kalirlar.
Toplum tarafindan çagdas egitim olarak kabul edilen ögrenci-merkezli yaklasim ögretmenlere anlatilmis fakat bunu nasil uygulayacaklari ögretilmemistir. Yaklasimi benimseyen ögretmenler de hosgörülerinin sinirlarini genisleterek ögrencilere hiç karismamaya, yani onlari yönlendirmemeye baslamislar ve ögrencilerin yanlis davranislarina özürler bulmuslardir. Sonuçta ögrenciler sorumsuz davranmaya alisirken ögretmenlerin de verimleri düsmüs, kendilerini degersiz hissetmeye baslamislardir. Benlikleri bunu uzun süre kaldiramayacagindan davranislari otoriterlikle yumusaklik arasinda degisir. Fakat çogunlukla kabul edici sakin ögrencilere otoriter davranabilirken saldirgan ögrenciler karsisinda yumusak ve/veya çekingen davranmak zorunda kalirlar.