Seçkin İngiliz yayınevi Sigwick ve Jacksonın kurucusu Frank Sigwickin kızı olan Ann Baer, yıllarca Ganymed Pressin genel yönetmenliğini yaptı. Kitaptaki çizimler de yazara aittir. Ortaçağda Bir Kadın adlı romanında Ann Baer, ortaçağ İngilteresinde, bir köylü kadının günlük yaşamını, adeta eski ve kutsal bir şarkının dizelerini yazar gibi, ay ay, bir yıla tamamlayarak anlatıyor. Açlık... Soğuk... Ölümler... Yıpratıcı yabanıl koşullarda iş yapma zorunluluğu... Yüreğini dolduran kaygılar... Hiçbir şey marangozun karısı Marionun yaşama sevincini engelleyemez. Boş kilisenin temiz ve kutsal kokusunu; soğuk bir günde gökyüzünün şaşırtıcı, yeşilimsi mavisini; Noelde köy halkının toplandığı Malikaneyi aydınlatan alevlerin ışığını; güneşin rengini içinde hapsetmiş olan balın rengini, çevresini saran bir büyü gibi algılar genç kadın. İçinde yaşadığı dünyanın iyiliklerini de kötülüklerini de neredeyse minnetle kabul eden Marion, kendisinden evvelki ve sonraki kuşakların kadınları gibi, güzelliği görme yeteneğine sahiptir. Ve... Ortaçağda bir köyün acımasız koşullarında, yaşamı katlanılabilir kılan tılsımdır bu yetenek. Aslında Marion evrensel ailenin direğini simgeliyor: Zor durumları göğüsleyip üstesinden gelen; günlük işlerin sıradanlığına yenik düşmeyen; ailesinin ihtiyaçlarını incelikle karşılayan; her şeye yetişen; bir saz gibi güçlü ve esnek biri... Anne, eş, kadın...
Seçkin İngiliz yayınevi Sigwick ve Jacksonın kurucusu Frank Sigwickin kızı olan Ann Baer, yıllarca Ganymed Pressin genel yönetmenliğini yaptı. Kitaptaki çizimler de yazara aittir. Ortaçağda Bir Kadın adlı romanında Ann Baer, ortaçağ İngilteresinde, bir köylü kadının günlük yaşamını, adeta eski ve kutsal bir şarkının dizelerini yazar gibi, ay ay, bir yıla tamamlayarak anlatıyor. Açlık... Soğuk... Ölümler... Yıpratıcı yabanıl koşullarda iş yapma zorunluluğu... Yüreğini dolduran kaygılar... Hiçbir şey marangozun karısı Marionun yaşama sevincini engelleyemez. Boş kilisenin temiz ve kutsal kokusunu; soğuk bir günde gökyüzünün şaşırtıcı, yeşilimsi mavisini; Noelde köy halkının toplandığı Malikaneyi aydınlatan alevlerin ışığını; güneşin rengini içinde hapsetmiş olan balın rengini, çevresini saran bir büyü gibi algılar genç kadın. İçinde yaşadığı dünyanın iyiliklerini de kötülüklerini de neredeyse minnetle kabul eden Marion, kendisinden evvelki ve sonraki kuşakların kadınları gibi, güzelliği görme yeteneğine sahiptir. Ve... Ortaçağda bir köyün acımasız koşullarında, yaşamı katlanılabilir kılan tılsımdır bu yetenek. Aslında Marion evrensel ailenin direğini simgeliyor: Zor durumları göğüsleyip üstesinden gelen; günlük işlerin sıradanlığına yenik düşmeyen; ailesinin ihtiyaçlarını incelikle karşılayan; her şeye yetişen; bir saz gibi güçlü ve esnek biri... Anne, eş, kadın...
348 sayfa