Şakir Eczacıbaşı, Bernard Shaw: Gülen Düşünceler yapıtından sonra; Oscar Wilde: Tutkular, Acılar, Gülümseyen Deyişler adlı yeni çalışmasında, bu kez, tutuculuğa, dar görüşlülüğe, aşırı kuralcılığa başkaldıran ve böylece yepyeni görüşlere kapıları aralayan başka bir İrlandalı yazarı, Oscar Wildeı anlatıyor. Oscar Wilde, yüz yıl önce, 30 Kasım 1900de ölmüştü. Wildeın çok yönlü, karmaşık sanatçı kişiliği hala tartışılıp incleniyor. Wilde, romanı, masalları, öyküleri, şiirleri, denemeleriyle; eşsiz konuşmacılığı, nükteleri, özdeyişleriyle; giyimi kuşamıyla; Estetikçi davranışıyla Victoria Çağı ahlakına karşı saldırıya girişmişti. Bu savaşın bedelini, Queensberry Davası sonucunda iki yıl hapis yatarak ödemişti. Wilde, Ondokuzuncu Yüzyılda yaşamış Bir Yirminci Yüzyıl düşünürüydü. Yeni döemlerde gerçekleşecek toplumsal gelişmeleri, özgürlük için girişilecek devrimleri seziyor; özellikle sanat alanında yaşanacak patlamaları görüyordu. Teknolojideki atılımlar sonucunda maddecilik anlayışının güçlenmesine, bir endüstriyel tiranlık oluşmasına, kalabalıklaşan kentlerin sınırsız büyüyüp çirkinleşmesine, doğanın yağmaya uğramasına, insanların özgüvenlerini yitirip köleye dönüşmesine ancak Bireycilik ve Estetikçilik yoluyla karşı konulabileceğine inanıyordu. Sosyalizmin ise, uzun sürede güçlü, etkin bireyler yaratacağı için yararlı olacağını düşünüyordu.
Şakir Eczacıbaşı, Bernard Shaw: Gülen Düşünceler yapıtından sonra; Oscar Wilde: Tutkular, Acılar, Gülümseyen Deyişler adlı yeni çalışmasında, bu kez, tutuculuğa, dar görüşlülüğe, aşırı kuralcılığa başkaldıran ve böylece yepyeni görüşlere kapıları aralayan başka bir İrlandalı yazarı, Oscar Wildeı anlatıyor. Oscar Wilde, yüz yıl önce, 30 Kasım 1900de ölmüştü. Wildeın çok yönlü, karmaşık sanatçı kişiliği hala tartışılıp incleniyor. Wilde, romanı, masalları, öyküleri, şiirleri, denemeleriyle; eşsiz konuşmacılığı, nükteleri, özdeyişleriyle; giyimi kuşamıyla; Estetikçi davranışıyla Victoria Çağı ahlakına karşı saldırıya girişmişti. Bu savaşın bedelini, Queensberry Davası sonucunda iki yıl hapis yatarak ödemişti. Wilde, Ondokuzuncu Yüzyılda yaşamış Bir Yirminci Yüzyıl düşünürüydü. Yeni döemlerde gerçekleşecek toplumsal gelişmeleri, özgürlük için girişilecek devrimleri seziyor; özellikle sanat alanında yaşanacak patlamaları görüyordu. Teknolojideki atılımlar sonucunda maddecilik anlayışının güçlenmesine, bir endüstriyel tiranlık oluşmasına, kalabalıklaşan kentlerin sınırsız büyüyüp çirkinleşmesine, doğanın yağmaya uğramasına, insanların özgüvenlerini yitirip köleye dönüşmesine ancak Bireycilik ve Estetikçilik yoluyla karşı konulabileceğine inanıyordu. Sosyalizmin ise, uzun sürede güçlü, etkin bireyler yaratacağı için yararlı olacağını düşünüyordu.