On üçüncü asrın sonları. Anadolu savaş ve kan içinde. İnsan kellelerinden kulelerle kalplere terör salan Doğulu barbar Moğollar, Batılı fanatik Haçlı orduları ve hain haşhaşinler.. Ve Türkleri tamamen bitirmek niyetinde olan İmparatorluk vârisi tekfurlar..
Bu kaostan bir cihan lideri doğmak üzere..
Küçük bir uç beyliğinden çıkarak bu katliamlara dur diyecek, umudun ve adaletin adı olacak bir genç!
Kuruluş hiç böyle anlatılmadı.
En son araştırmalar ışığında dört yılda yazıldı.
İki ciltlik bir epik, film tadında bir roman.
Osmanlı İmparatorluğu’nu kuran, ona adını veren kahramanın hikâyesi.
Şövalye Mihal’in gözünden, Marko Polo’nun seyahatnamesinden ve Yunus Emre’nin kalp gözünden Osman.
Türk ve dünya edebiyatının en kapsamlı Osman Gazi çalışması.
Yeni kuruluş yılı olarak kabul edilen ve Osman Bey’in Doğu Roma İmparatorluğu ile savaşı 1302 Bafeus Muharebesi’nin ilk romanı.
Akademisyen-yazar Beyazıt Akman’ın merakla beklenen bu büyük epiğini iki kitap halinde yayınlıyoruz.
Birinci Kitap: Osman’ın çocukluğu, gençliği, Rabia ile tanışması, ona âşık oluşu.. Şeyh Edebali’nin dergâhında insan-ı kâmil olma serüveni. Şövalyelerle ilk çarpışmalar, tekfurlarla ilk savaşlar, haşhaşinlerle hesaplaşma ve büyük bir ihanet.
İkinci Kitap: Osman en büyük kâbuslarıyla yüzleşiyor, zorlu bir birlik mücadelesi veriyor. Mihal kritik bir karar aşamasına geliyor ve Âşık Yunus’un yolu Osman’la son kez kesişiyor. 1302 Bafeus Muharebesi kitabın görkemli finalini oluşturuyor.
On üçüncü asrın sonları. Anadolu savaş ve kan içinde. İnsan kellelerinden kulelerle kalplere terör salan Doğulu barbar Moğollar, Batılı fanatik Haçlı orduları ve hain haşhaşinler.. Ve Türkleri tamamen bitirmek niyetinde olan İmparatorluk vârisi tekfurlar..
Bu kaostan bir cihan lideri doğmak üzere..
Küçük bir uç beyliğinden çıkarak bu katliamlara dur diyecek, umudun ve adaletin adı olacak bir genç!
Kuruluş hiç böyle anlatılmadı.
En son araştırmalar ışığında dört yılda yazıldı.
İki ciltlik bir epik, film tadında bir roman.
Osmanlı İmparatorluğu’nu kuran, ona adını veren kahramanın hikâyesi.
Şövalye Mihal’in gözünden, Marko Polo’nun seyahatnamesinden ve Yunus Emre’nin kalp gözünden Osman.
Türk ve dünya edebiyatının en kapsamlı Osman Gazi çalışması.
Yeni kuruluş yılı olarak kabul edilen ve Osman Bey’in Doğu Roma İmparatorluğu ile savaşı 1302 Bafeus Muharebesi’nin ilk romanı.
Akademisyen-yazar Beyazıt Akman’ın merakla beklenen bu büyük epiğini iki kitap halinde yayınlıyoruz.
Birinci Kitap: Osman’ın çocukluğu, gençliği, Rabia ile tanışması, ona âşık oluşu.. Şeyh Edebali’nin dergâhında insan-ı kâmil olma serüveni. Şövalyelerle ilk çarpışmalar, tekfurlarla ilk savaşlar, haşhaşinlerle hesaplaşma ve büyük bir ihanet.
İkinci Kitap: Osman en büyük kâbuslarıyla yüzleşiyor, zorlu bir birlik mücadelesi veriyor. Mihal kritik bir karar aşamasına geliyor ve Âşık Yunus’un yolu Osman’la son kez kesişiyor. 1302 Bafeus Muharebesi kitabın görkemli finalini oluşturuyor.
Beyazıt Akman, Dünyanın İlk Günü ve Son Sefarad kitapları ile gönlümü çelen, kitap önerisi isteyen herkese canı gönülden önerdiğim bir yazardı. Geçmiş zaman eki kullanıyorum; çünkü Osman’la birlikte bana büyük bir hayal kırıklığı yaşattı. Osman’ın birinci cildini de çok beğenerek okumamıştım ama acaba ikinci kitapla biraz toparlama olur mu diye düşünmüştüm. Maalesef olmamış.
Daha önceki iki kitabını gerçekten çok sevmiştim. Bu seri, diğer iki kitaptan daha farklı işlenmiş. Yazarın araştırmacı kimliği bu kitapta da kendini göstermiş, bu olumlu bir artı olmakla birlikte kitap, yakın tarihte çıkan bazı kitap ve dizileri andırıyor. Yazar bunu bilerek yapmış mı bilinmez ama yapmamışsa da bu onun dezavantajına olmuş.
Bana çoğu zaman sanki kitabı iki kişi yazmış gibi hissettirdi. Bazı bölümlerde, öyle hikayeler anlatmış, olayları öyle güzel kurgulamış ki kendinizi kaptırıp gidiyorsunuz. Bazı bölümlerde ise kendinizi okumak için adeta zorluyorsunuz. Bazı bölümlerde çok abarttığını düşündüm. Bazı yerlerde sahneleri o kadar ince ayrıntısına kadar anlatmış ki, zorla gözümün önünde canlandırmaya çalışılmış gibi hissettim. Bazı bölümleri gereksizce uzatmış, gereksizce anlatmış da anlatmış.
Günümüz politikasını hatırlatacak şekilde kitapta yer verdiği ifadeler ise keşke olmasaymış. Ben yakıştıramadım.
Keşke okumasaydım denecek kadar kötü asla değil ama daha iyisini okuduğum bir yazarın o masalsı dilini bu kitaplarda eskisi kadar belli edememesine üzüldüm. Yine de kendisinden ümidimi kesmedim. Bize ilk iki kitabını andıran, onların çok daha iyisi olacak olan kitaplarla döneceğini düşünerek avunmak istiyorum.
Kitap içerik ve kurgu açısından çok iyi fakat yazarın siyasi görüşünü hakikatin anlatıldığını söylediği bir kitaba yansıtması, adeta bilinç altı mesajlarla siyasi liderleri seçilmiş kişi, mirasçı kılması tüm okuma zevkimi yerle bir etti. Ertuğrul gazi nin benzetmelerinde kullanılan tabirler, rüyaların aktarılması tamamen siyasi bir amaç uğruna yapılmış gibi. Kısacası soluksuz okunacak bir kitabı adeta kendi elleriyle öldürmüş.
Tarihsel gerçekler ile yazarın başarılı kalemi bir araya gelmiş bu eserde.1300'lü yıllara tanıklık ediyor,o yılları yaşıyoruz adeta.
Çok güzeldi.. özellikle kitabın sonunda yaptığı çalışmaları ve hangi olayların bire bir aynı olduğunu açıklaması kitaba güzel bir nokta koydu ve hoş bir hissiyatla kitabı kapattım..
Karton Cilt, 536 sayfa
Nisan2016 tarihinde, Epsilon Yayınları tarafından yayınlandı