Osmanlı Devri Mimarisi

1972 yılında, başlangıcından Büyük Selçuklu devrinin sonuna kadar I. cildi ve 1973te Anadolu Selçuklularından Osmanlılara kadar olan II. cildi basılan Türk Sanatı kitaplarının Önsözünde, Osmanlı devri mimarîsinin üçüncü bir cilt halinde hazırlanacağı yazılmıştı. Aradan geçen on yıldan fazla zaman içinde bu çalışmalar elden geldiği kadar geliştirilerek artık daha fazla gecikmeden baskıya verilmiştir. Üstad Ekrem Hakkı Ayverdi, başından Fatih Sultan Mehmet Devri sonuna kadar Osmanlı mimarîsini dört büyük cilt halinde, ayrıca Avrupada Osmanlı mimarî eserlerini de yine dört büyük cilt halinde olmak üzere büyük boyda sekiz ciltlik külliyatı ile Osmanlı mimarîsi ve medeniyetinin sağlam temellerini en iyi şekilde aydınlatmış ve değerlendirmiştir. Ne yazık ki onun on altıncı yüzyıl ve daha sonrası hakkındaki kıymetli fikirlerini etraflıca öğrenmek imkânı olmamış, yazmayı planladığı Osmanlı Mimarîsinin Felsefesi kitabını gerçekleştiremeden, çok değerli bilgi hazinesini ve birikimlerini beraberinde götürmüştür. Onun açtığı çığır üzerinde yürüyen ve yirmi yıl boyunca yanında yetiştirdiği Y. Mim. Dr. Aydın Yüksel, II. Sultan Bayezit ve Yavuz Sultan Selim Devri Eserlerini önce bir doktora tezi, sonra büyük boyda bir kitap olarak hazırlamış ve daha üstadının sağlığında külliyatın devamı yolunda ilk adımı atmıştır. Bunun arkasının gelmesi ve sonuna kadar yürütülmesi, onun en büyük dileğiydi.

1972 yılında, başlangıcından Büyük Selçuklu devrinin sonuna kadar I. cildi ve 1973te Anadolu Selçuklularından Osmanlılara kadar olan II. cildi basılan Türk Sanatı kitaplarının Önsözünde, Osmanlı devri mimarîsinin üçüncü bir cilt halinde hazırlanacağı yazılmıştı. Aradan geçen on yıldan fazla zaman içinde bu çalışmalar elden geldiği kadar geliştirilerek artık daha fazla gecikmeden baskıya verilmiştir. Üstad Ekrem Hakkı Ayverdi, başından Fatih Sultan Mehmet Devri sonuna kadar Osmanlı mimarîsini dört büyük cilt halinde, ayrıca Avrupada Osmanlı mimarî eserlerini de yine dört büyük cilt halinde olmak üzere büyük boyda sekiz ciltlik külliyatı ile Osmanlı mimarîsi ve medeniyetinin sağlam temellerini en iyi şekilde aydınlatmış ve değerlendirmiştir. Ne yazık ki onun on altıncı yüzyıl ve daha sonrası hakkındaki kıymetli fikirlerini etraflıca öğrenmek imkânı olmamış, yazmayı planladığı Osmanlı Mimarîsinin Felsefesi kitabını gerçekleştiremeden, çok değerli bilgi hazinesini ve birikimlerini beraberinde götürmüştür. Onun açtığı çığır üzerinde yürüyen ve yirmi yıl boyunca yanında yetiştirdiği Y. Mim. Dr. Aydın Yüksel, II. Sultan Bayezit ve Yavuz Sultan Selim Devri Eserlerini önce bir doktora tezi, sonra büyük boyda bir kitap olarak hazırlamış ve daha üstadının sağlığında külliyatın devamı yolunda ilk adımı atmıştır. Bunun arkasının gelmesi ve sonuna kadar yürütülmesi, onun en büyük dileğiydi.