Vatandaşlık haklarının kadınlara altın tepside sunulduğu miti, kuşaklar boyunca dinlediğimiz, inandığımız, sorgulamadığımız bir “bilgi” olarak durdu. Ta ki feminist kadınlar o kadar da uzak olmayan bir tarihe bakana kadar. Gördük ki, bu topraklarda kadınlar söz almış, mücadele etmiş, sorgulamış… Feministler yüz yıl önce de varmış!
Aynur Demirdirek, bizi Osmanlı kadınlarının sesiyle, sözüyle buluşturuyor. Bu kadınların eğitim hakkından çalışmaya, kılık kıyafetten evlilik düzenine, tacizden özgürlük söylemine, “hayat hakkı arayışı”na tanıklık etmemizi sağlıyor.
“Kütüphanede, Hanımlara Mahsus Gazete’yi aldığım ilk günden başlayarak dergilerin içine gömüldüğüm, şaşırdığım, nasıl aynı duygular dediğim çok güzel zamanlar geçirdim. Bir süre sonra Osmanlı kadınlarından oluşan, kütüphanede buluştuğum bir grubum oldu: Aziz Haydar, İsmet Hakkı Hanım, Makbule, Naciye, P.B., Fatma Nesibe Hanım, Fatma Aliye Hanım…”
Vatandaşlık haklarının kadınlara altın tepside sunulduğu miti, kuşaklar boyunca dinlediğimiz, inandığımız, sorgulamadığımız bir “bilgi” olarak durdu. Ta ki feminist kadınlar o kadar da uzak olmayan bir tarihe bakana kadar. Gördük ki, bu topraklarda kadınlar söz almış, mücadele etmiş, sorgulamış… Feministler yüz yıl önce de varmış!
Aynur Demirdirek, bizi Osmanlı kadınlarının sesiyle, sözüyle buluşturuyor. Bu kadınların eğitim hakkından çalışmaya, kılık kıyafetten evlilik düzenine, tacizden özgürlük söylemine, “hayat hakkı arayışı”na tanıklık etmemizi sağlıyor.
“Kütüphanede, Hanımlara Mahsus Gazete’yi aldığım ilk günden başlayarak dergilerin içine gömüldüğüm, şaşırdığım, nasıl aynı duygular dediğim çok güzel zamanlar geçirdim. Bir süre sonra Osmanlı kadınlarından oluşan, kütüphanede buluştuğum bir grubum oldu: Aziz Haydar, İsmet Hakkı Hanım, Makbule, Naciye, P.B., Fatma Nesibe Hanım, Fatma Aliye Hanım…”
Karton Cilt, 104 sayfa
2011 tarihinde, Ayizi Kitap tarafından yayınlandı