Osmanlı toplumsal yapısı, tarihsel olarak inancın ve devletin özerk yetki alanlarına sahip olduğu kendine has bir laiklik anlayışı üretmişti. Osmanlılar, etnik ve dinsel olarak karmaşık bir toplumu idare ederken bir yandan da Müslüman kalmayı başarabilecekleri bir yola ihtiyaç duyuyorlardı. Çözüm, belli başlı her gayrimüslim grubu bir millet olarak düşünmek ve her birine kendi inanç, dil ve aile ilişkileri konusunda eksiksiz bir özgürlükten yararlanmalarını sağlayacak mutlak bir özerklik vermekti. Tanzimat döneminde kırsal kesimde, devletten nispeten bağımsız ve mevki sahibi olmayan ulema arasında yeni bir dini liderler kuşağı ortaya çıktı. O güne dek kâh statükonun korunmasıyla, kâh toplumsal ve siyasal değişimi İslami açıdan meşrulaştırmakla meşgul olan ulema kesiminin içinden çıkan bu yeni zümrenin toplumsal konumu, yeni oluşmaya başlayan Osmanlı orta sınıfıyla paraleldi bundan böyle. Ve bu paralellik, Osmanlı-Türk siyasal tarihini derinden etkileyecekti. Neticede Cumhuriyet Türkiyesinde modernite ve laikliğin yol haritasını hem devlet, yani askeri ve sivil bürokrasi hem de mahalli eşrafın liderlik ettiği siviller belirledi.Dünya çapında pek çok Osmanlı tarihi kürsüsüne değerli katkılarda bulunmuş olan Prof. Dr. Kemal H. Karpat, siyaset bilimi ile tarihin buluşma noktasında, Türk toplumunun son yüz elli yıldan geçirdiği sosyal, ekonomik ve siyasal değişime ilişkin kuşatıcı bir perspektif sunuyor; Osmanlıdan bugüne Türkiyede siyasal katılımın halka halka genişleme sürecini, bir bakıma Türk demokrasi tarihinin toplumsal arka planını anlatıyor. KARPAT KİMDİR?Prof. Dr. Kemal H. Karpat Dobrucanın Babadağ kasabasında doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra, Washington ve Rewington üniversitelerinde siyasal ve sosyal bilimler üzerine mastır ve doktora yaptı. Romanyadaki tarih ihtisasının ardından Amerikan tarihi, Rus tarihi, Ortadoğu tarihi ve Osmanlı tarihi konularında çeşitli kurslara katıldı. Akademik çalışmalarına 1950 yılında New York ve Washington üniversitelerinde başladı. Birleşmiş Milletler Toplumsal Araştırmalar Bölümündeki görevinin ardından sırasıyla Montana Devlet Üniversitesi, New York Üniversitesi, Princeton Üniversitesi, Robert Kolej, Bilkent Üniversitesi, ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi, Harvard Üniversitesi, John Hopkins Üniversitesi, Colombia Üniversitesi ve Ecole des Hautes Etudes en Science Sociales gibi eğitim kurumlarında öğretim üyeliği ve yöneticilik faaliyetlerinde bulundu. 1970-88 yılları arasında Wisconsin Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Bölüm Başkanlığını yürüttü, Türk Araştırmaları Derneği ile Türk Araştırmaları Kurumunun başkanlıklarını yaptı. Orta Asya Çalışmaları Derneğinin kurucu başkanlığından sonra Wisconsin Üniversitesi Orta Asya Çalışmaları Programının bölüm başkanlığı görevinde bulundu (1989-1995). Halen Türk Tarih Kurumu onur üyesi olan Karpat, bilimsel çalışmaları nedeniyle, Romanya bağımsızlık madalyası ve Bükreş Üniversitesi Dimitri Cantemir madalyasıyla ödüllendirildi. Kendisine Romanya Ovidius Üniversitesi ve Rusya Çuvaş Milli Üniversitesi tarafından onur doktoraları verildi. Rusya Kazan Bilimler Akademisi Onursal Üyeliği, Wisconsin Üniversitesi Hilldale Ödülü ve Türk Bilimler Akademisi Ödülüne sahip olan Karpat 20 ülkede yayımlanmış 100ü aşkın makaleye ve çok sayıda kitaba imza attı. Halen Wisconsin Üniversitesi Tarih Bölümünde öğretim üyeliği görevini sürdürüyor.
Osmanlı toplumsal yapısı, tarihsel olarak inancın ve devletin özerk yetki alanlarına sahip olduğu kendine has bir laiklik anlayışı üretmişti. Osmanlılar, etnik ve dinsel olarak karmaşık bir toplumu idare ederken bir yandan da Müslüman kalmayı başarabilecekleri bir yola ihtiyaç duyuyorlardı. Çözüm, belli başlı her gayrimüslim grubu bir millet olarak düşünmek ve her birine kendi inanç, dil ve aile ilişkileri konusunda eksiksiz bir özgürlükten yararlanmalarını sağlayacak mutlak bir özerklik vermekti. Tanzimat döneminde kırsal kesimde, devletten nispeten bağımsız ve mevki sahibi olmayan ulema arasında yeni bir dini liderler kuşağı ortaya çıktı. O güne dek kâh statükonun korunmasıyla, kâh toplumsal ve siyasal değişimi İslami açıdan meşrulaştırmakla meşgul olan ulema kesiminin içinden çıkan bu yeni zümrenin toplumsal konumu, yeni oluşmaya başlayan Osmanlı orta sınıfıyla paraleldi bundan böyle. Ve bu paralellik, Osmanlı-Türk siyasal tarihini derinden etkileyecekti. Neticede Cumhuriyet Türkiyesinde modernite ve laikliğin yol haritasını hem devlet, yani askeri ve sivil bürokrasi hem de mahalli eşrafın liderlik ettiği siviller belirledi.Dünya çapında pek çok Osmanlı tarihi kürsüsüne değerli katkılarda bulunmuş olan Prof. Dr. Kemal H. Karpat, siyaset bilimi ile tarihin buluşma noktasında, Türk toplumunun son yüz elli yıldan geçirdiği sosyal, ekonomik ve siyasal değişime ilişkin kuşatıcı bir perspektif sunuyor; Osmanlıdan bugüne Türkiyede siyasal katılımın halka halka genişleme sürecini,... tümünü göster