Gelecek tasarımı bilimkurgu edebiyatının temel özelliğidir Gelecekteki olası öyküler aynı zamanda gelecekteki olası düzenleri de betimler. Bunun nasıl şekilleneceği yazarın ideolojik donanımına bağlıdır. Eğer emperyalist yayılmacılığa sempatiyle bakıyorsa yazar kuşkusuz gelecekte bir uzay imparatorluğunu anlatacaktır Asimov gibi. Evrimleşmenin son aşamasında tanrısal bir takım özellikler kazanacaksa insan, Arthur C. Clarke gibi saf enerji haline gelen insanın serüvenini romanına konu edecektir. Telepatinin yaygınlaşacağını öngörüyorsa yazar Alfred Bester gibi, tüm güvenlik birimlerini en yetenekli telepatlardan seçecektir kuşkusuz. Varolan düzene itirazı varsa eğer, Bradbury gibi, kitap düşmanlığını ve polis devletini işleyecektir. Ve ya mevcut olanı sorgulayarak dünyayı yeniden yorumlayacak ve bir anlamda karşı dünya tarihini yazacaktır; Lessing gibi. Ya da Philip K. Dick gibi, karanlık bir geleceğin uyarısını yapacaktır okurlarına. Stanislaw Lemgibi insanı ön plana çıkarıp başka gezegenlerin doğal yaşamlarına müdahale etmeyecek, geleceği bugüne bakarak absürd bir şekilde betimlemeye kalkışacaktır. LeGuin gibi anarşizmi ve feminizmi, Frânk Herbert gibi Ortadoğu coğrafyasını binlerce yıl sonraya uyarlayacak, ideolojik donanımına uygun olarak tasarlanacaktır.
Gelecek tasarımı bilimkurgu edebiyatının temel özelliğidir Gelecekteki olası öyküler aynı zamanda gelecekteki olası düzenleri de betimler. Bunun nasıl şekilleneceği yazarın ideolojik donanımına bağlıdır. Eğer emperyalist yayılmacılığa sempatiyle bakıyorsa yazar kuşkusuz gelecekte bir uzay imparatorluğunu anlatacaktır Asimov gibi. Evrimleşmenin son aşamasında tanrısal bir takım özellikler kazanacaksa insan, Arthur C. Clarke gibi saf enerji haline gelen insanın serüvenini romanına konu edecektir. Telepatinin yaygınlaşacağını öngörüyorsa yazar Alfred Bester gibi, tüm güvenlik birimlerini en yetenekli telepatlardan seçecektir kuşkusuz. Varolan düzene itirazı varsa eğer, Bradbury gibi, kitap düşmanlığını ve polis devletini işleyecektir. Ve ya mevcut olanı sorgulayarak dünyayı yeniden yorumlayacak ve bir anlamda karşı dünya tarihini yazacaktır; Lessing gibi. Ya da Philip K. Dick gibi, karanlık bir geleceğin uyarısını yapacaktır okurlarına. Stanislaw Lemgibi insanı ön plana çıkarıp başka gezegenlerin doğal yaşamlarına müdahale etmeyecek, geleceği bugüne bakarak absürd bir şekilde betimlemeye kalkışacaktır. LeGuin gibi anarşizmi ve feminizmi, Frânk Herbert gibi Ortadoğu coğrafyasını binlerce yıl sonraya uyarlayacak, ideolojik donanımına uygun olarak tasarlanacaktır.
240 sayfa