Öykü Dizisi

Setteki KitaplarTarih Öyküleri Dostluk Öyküleri Aile ÖyküleriAkıl Öyküleri Başarı Öyküleri Düşündüren Öyküler Neşeli Öyküler 1 Neşeli Öyküler 2 Okul Öyküleri Sevgi Öyküleri 1 Sevgi Öyküleri 2Ümit ÖyküleriYaşanmış ÖykülerGECE treniyle yolculuk yapıyordum. Yataklı vagonda zayıf, yaşlıca, kibar tavırlı bir yol arkadaşım vardı. Kendimi takdim ettim. Adam da kendisini tanıttı, felsefe doktoru olduğunu söyledi. İsmi aklımda kalmadı. Yatmak için yukarı tırmandım. Yukarıdaki yatak benimdi.Dedim ki:— Sayın doktor, meseleyi şimdi söyleyeyim de sonunda bir tatsızlık olmasın. Ben, gece biraz horlarım. Eğer siz hafifçe bir ıslık çalarsanız ben derhal uyanır, öte tarafa dönerim ve horlamam da geçer.O:— Zararı yok, merak etmeyin, dedi.Her zaman olduğu gibi yataklı vagonda çok güzel uyudum ve ineceğim yere yarım saat kala uyandım. Yatağımdan indiğim zaman yol arkadaşımın çıkmış olduğunu gördüm. Yatağı bomboştu. Giyindim ve koridora çıktım. Orada da yoktu.Yataklı vagon memurunu gördüm. Ona sordum:— Acaba alt tarafımda yatan bey nerede kaldı?Memur:— Ha, o mu, dedi. Onun pek aklı başında olmasa gerek. Sabaha kadar ıslık çalarak yataklı vagonda kimseyi uyutmadı. Bunun için yolda onu trenden indirdik! -----Neşeli Öyküler, mizahı, olması gereken çizgide sunuyor... Keyifle, neşeyle, hatta yer yer derin düşünerek okuyacağınız öyküleriyle, mizahta çıtayı olması gereken yere koyuyor. Hayatın sevimli ve sevgili bir parçası olarak mizahın, asla hakarete, yalana, kaba söze, kandırmacaya başvurmadan da yapılabileceğini örnekleriyle gösteriyor. ( Neşeli Öyküler 1.Kitaptan)Dalmaçyada Ermeni bir beyin yanında yamaklık eden on-oniki yaşlarındaki Jozef Maskoviç isimli çocuk, Zemberirin en fırtınalı günlerinde buzlar üzerinde yalınayak eve su taşımakta iken, komşularından fakir ve dul bir kadıncağız bu hale üzülüp kocasından yadigar bir çift partal kundurayı çocuğun ayaklarına giydirmişti.Aradan çok uzun yıllar geçti.Bu arada Osmanlılar o yerleri fethetti; kadın da İslamiyetle hidayet buldu.Günlerden bir gün, iyiden iyiye yaşlanmış olan kadıncağızın kapısı çalınıp önüne bir torba bırakıldı. Torbayı açan ihtiyar eller, vaktiyle kocasının olan o bir çift partal kunduraya dokununca, birdenbire takattan kesildi, kıpırdamaz oldu.Kadıncağız neden sonra baktı ki, ayakkabıların her ikisinin de içleri altın dolu. Yoksul hasırının üzerine dökülen altınları toplayayım derken, gözleri küçük bir kağıt parçasına ilişti. Yarım saat kadar sonra, kasaba imamı kadıncağıza bu tek cümlelik pusulayı okuyordu:Anacığım! Buzdan donmuş çıplak ayaklarına bu kunduraları giydirdiğin çocuk, sana olan borcunu ödemeye çalışıyor.Bu pusulanın Osmanlı Devletinin kaptan-ı deryalarından, Hanya fatihi Silahtar Yusuf Paşanın divitinden akan mürekkeple yazıldığını, o gün hiç kimsecikler anlamayacaktı.Ta ki, Osmanlı arşivinden söz konusu altınların muhasebesini tutan belge ortaya çıkıncaya kadar...( Ümit Öyküleri Kitabından)Sevgi Öyküleri (Harika Yemek)AŞÇILIĞIYLA ün yapmış yaşlı bir kadın, akşam yemeğine gelecek olan oğlu ve yeni gelini için yine mutfağına kapanmış, yemek yapıyordu. Aynı akşam yemeğe eski bir aile dostu da davetliydi. Beklenen misafirler gelip sofraya oturduklarında çok şaşırtıcı bir durumla karşılaştılar. Yaşlı kadının o gece yaptığı yemekler değme oburların bile iştahını kapatacak kadar berbattı. Tatlılar un kokuyordu, patatesler yanmıştı, köfteler ise neredeyse hiç pişmemişti. Oğlu, yeni gelini ve aile dostu, kadıncağıza durumu farkettirmemek için ellerinden geleni yaptılarsa da, yemek sırasında pek iştahlı göründükleri söylenemezdi.Nihayet yemek bitti ve yeni evli çift annelerinin ellerini öperek evlerine gittiler. Aile dostları ise biraz daha kaldıktan sonra gitmeyi düşünüyordu. Oğlu ve gelini gittikten sonra, yaşlı kadına:Senin harika bir aşçı olduğunu adım gibi biliyorum. Bana söyler misin, bu geceki yemekler neden o kadar kötüydü? Bence ya hastasın ya da bir sorunun var dedi.Yaşlı kadın gülümseyerek cevap verdi:Hayır, hiçbir şeyim yok. Kasten yaptım. Bu yemekten sonra oğlum asla ikide bir annesinin yemeklerini hatırlatıp karısının kalbini kıramayacak.(Bu hikâye Sevgi Öyküleri kitabımızdan alınmıştır.)

Setteki KitaplarTarih Öyküleri Dostluk Öyküleri Aile ÖyküleriAkıl Öyküleri Başarı Öyküleri Düşündüren Öyküler Neşeli Öyküler 1 Neşeli Öyküler 2 Okul Öyküleri Sevgi Öyküleri 1 Sevgi Öyküleri 2Ümit ÖyküleriYaşanmış ÖykülerGECE treniyle yolculuk yapıyordum. Yataklı vagonda zayıf, yaşlıca, kibar tavırlı bir yol arkadaşım vardı. Kendimi takdim ettim. Adam da kendisini tanıttı, felsefe doktoru olduğunu söyledi. İsmi aklımda kalmadı. Yatmak için yukarı tırmandım. Yukarıdaki yatak benimdi.Dedim ki:— Sayın doktor, meseleyi şimdi söyleyeyim de sonunda bir tatsızlık olmasın. Ben, gece biraz horlarım. Eğer siz hafifçe bir ıslık çalarsanız ben derhal uyanır, öte tarafa dönerim ve horlamam da geçer.O:— Zararı yok, merak etmeyin, dedi.Her zaman olduğu gibi yataklı vagonda çok güzel uyudum ve ineceğim yere yarım saat kala uyandım. Yatağımdan indiğim zaman yol arkadaşımın çıkmış olduğunu gördüm. Yatağı bomboştu. Giyindim ve koridora çıktım. Orada da yoktu.Yataklı vagon memurunu gördüm. Ona sordum:— Acaba alt tarafımda yatan bey nerede kaldı?Memur:— Ha, o mu, dedi. Onun pek aklı başında olmasa gerek. Sabaha kadar ıslık çalarak yataklı vagonda kimseyi uyutmadı. Bunun için yolda onu trenden indirdik! -----Neşeli Öyküler, mizahı, olması gereken çizgide sunuyor... Keyifle, neşeyle, hatta yer yer derin düşünerek okuyacağınız öyküleriyle, mizahta çıtayı olması gereken yere koyuyor. Hayatın sevimli ve sevgili bir parçası olarak mizahın, asla hakarete, yalana, kaba söze, kandırmacaya başvurmadan da ya... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9752611450

Etiketler: antoloji-derleme

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski