Yazılı kültür sürecini bir davranış biçimi olarak yaşayıp tamamlamadan, sözlü kültürden görsel kültüre geçmiş olan ülkemizde, son yıllarda yazının özellikle yazınsal türlerdeki gelişmesine bakıldığında, kültür şokunu atlatmaya başladığı söylenebilir. Gerçekten de roman ve öyküdeki gelişme, bu gözlemi doğrulamaktadır. Batılı ülkelerde, özellikle ABDdeki üniversitelerin çoğunda, Yaratıcı Yazarlık (Creative Writing) bölümlerinin yer aldığı düşünülürse, ülkemizde yapılmış böyle bir çalışmanın, bütünlüğüyle özgün bir çalışma olmasa bile, geç kalınmış bir çalışma olduğu söylenebilir.
Yazılı kültür sürecini bir davranış biçimi olarak yaşayıp tamamlamadan, sözlü kültürden görsel kültüre geçmiş olan ülkemizde, son yıllarda yazının özellikle yazınsal türlerdeki gelişmesine bakıldığında, kültür şokunu atlatmaya başladığı söylenebilir. Gerçekten de roman ve öyküdeki gelişme, bu gözlemi doğrulamaktadır. Batılı ülkelerde, özellikle ABDdeki üniversitelerin çoğunda, Yaratıcı Yazarlık (Creative Writing) bölümlerinin yer aldığı düşünülürse, ülkemizde yapılmış böyle bir çalışmanın, bütünlüğüyle özgün bir çalışma olmasa bile, geç kalınmış bir çalışma olduğu söylenebilir.