II. Meşruriyet 1908de ilan edildiğinde, Osmanlının başkenti İstanbuldan yurdun dört bir yanına eşitlik, kardeşlik, özgürlük düşünceleri yayılıyor ve Osmanlı halkını oluşturan bütün unsurlar için daha güzel bir gelecek hayali tazeleniyordu. İşte Ermeni yazar, mühendis, hukukçu, siyaset adamı Krikor Zohrab da bu ortamda Meclis-i Mebusana girerek, üç dönem İstanbul Mebusluğu yaptı. 1908den, 1915 Tehciri sırasında hayatını kaybetmesine kadar süren yedi yıllık görev süresi boyunca milletler arasında dost ve kardeşçe ilişkilerin, toplumsal eşitliğin kökleşmesi anlayışına bağlılığıyla ve keskin hitabetiyle dikkat çekti. İstanbul Ermenileri arasında 1890lı yıllarda hâkim edebi tür olarak beliren realizm akımının öncülerinden biri olan Zohrab, öykülerinde, eğitim görmemiş, korunmasız, sıradan insanın yanında saf tutar ve toplumun dikkatini alt sınıftan bu insanların trajedisine çekmeye çalışır. Bunu yaparken de eşsiz ruhsal betimlemeler ve sosyolojik çözümlemelerle çağının insanının ve toplumunun fotoğrafını çekmeyi ihmal etmez.
II. Meşruriyet 1908de ilan edildiğinde, Osmanlının başkenti İstanbuldan yurdun dört bir yanına eşitlik, kardeşlik, özgürlük düşünceleri yayılıyor ve Osmanlı halkını oluşturan bütün unsurlar için daha güzel bir gelecek hayali tazeleniyordu. İşte Ermeni yazar, mühendis, hukukçu, siyaset adamı Krikor Zohrab da bu ortamda Meclis-i Mebusana girerek, üç dönem İstanbul Mebusluğu yaptı. 1908den, 1915 Tehciri sırasında hayatını kaybetmesine kadar süren yedi yıllık görev süresi boyunca milletler arasında dost ve kardeşçe ilişkilerin, toplumsal eşitliğin kökleşmesi anlayışına bağlılığıyla ve keskin hitabetiyle dikkat çekti. İstanbul Ermenileri arasında 1890lı yıllarda hâkim edebi tür olarak beliren realizm akımının öncülerinden biri olan Zohrab, öykülerinde, eğitim görmemiş, korunmasız, sıradan insanın yanında saf tutar ve toplumun dikkatini alt sınıftan bu insanların trajedisine çekmeye çalışır. Bunu yaparken de eşsiz ruhsal betimlemeler ve sosyolojik çözümlemelerle çağının insanının ve toplumunun fotoğrafını çekmeyi ihmal etmez.