Kükreyen bir gök gürlemesi, kırık ışığı çok uzaklara bile yayılan bir şimşek, ardından yağmaya başlayan sıkı bir yağmur. İnsanı iliklerine kadar ıslatan kuvvetli bir sağanak gibi geliyor Hanene Ay Doğacakın yazarı, Ben o zamanlar garip hayaller kurabilen bir yazarmışım, diye hatırladığı bu ikinci kitabı Öykümü Kim Anlatacakla. Tam da Milan Kunderanın dediği gibi: Genç ve dünyadan bihaber. Bu yüzden 21 yaşında yazdığı bu kitabında uçmaya meyilli yeteneği bir kez daha pırıl pırıl ortaya çıkıyor.Öykümü Kim Anlatacaktaki öykülerin belkemiği tutku. Tutku ve takıntı yani. Geçmişinde bir şeylere takılmış, bu yüzden bugün dümdüz yürüyemeyen kahramanları var. İsim koyulmadan, yer bildirilmeden anlatılan, güzel, tutkulu aşk hikâyeleri kitabın kalbine gizlenmiş. Bir sürü tuhaf olayla üstü örtülen, gizli gizli kıkırdayan bir neşe.Efsaneler, masallar, geçmiş hayatlar, hep geri dönüşler, beklenmedik sonlar, zaman zaman bütün trajediyi kıran komik bir cümle. Olmadık yerlerden pırtlayan mizah. Ve okuru kapanına düşüren başucu cümleleri. Yazarın hisleriyle döktürdüğü, okuru elinden tutup başka bir dünyanın orta yerine savuracak öyküler bunlar.Basit hayatlarla basit insanları güzel güzel anlatırken, kalemi tutan eli onu sürekli kötücül dehlizlere çeken bir yazar Şebnem İşigüzel. Yazarlığının asıl etkileyici gücü de buradan geliyor belki, her insanın kendinde fark ettiğinde, usulca titrediği karanlık bir yola işaret etmesinden. Kışkırttığında da ağlattığında da kendi sisli karanlığına çağırıyor çünkü okuru. Gülüşüne aldanmayın; çubuğunda karga değil, bir gergef iğnesi taşıyan, zarif bir Hitchcock aslında o...
Kükreyen bir gök gürlemesi, kırık ışığı çok uzaklara bile yayılan bir şimşek, ardından yağmaya başlayan sıkı bir yağmur. İnsanı iliklerine kadar ıslatan kuvvetli bir sağanak gibi geliyor Hanene Ay Doğacakın yazarı, Ben o zamanlar garip hayaller kurabilen bir yazarmışım, diye hatırladığı bu ikinci kitabı Öykümü Kim Anlatacakla. Tam da Milan Kunderanın dediği gibi: Genç ve dünyadan bihaber. Bu yüzden 21 yaşında yazdığı bu kitabında uçmaya meyilli yeteneği bir kez daha pırıl pırıl ortaya çıkıyor.Öykümü Kim Anlatacaktaki öykülerin belkemiği tutku. Tutku ve takıntı yani. Geçmişinde bir şeylere takılmış, bu yüzden bugün dümdüz yürüyemeyen kahramanları var. İsim koyulmadan, yer bildirilmeden anlatılan, güzel, tutkulu aşk hikâyeleri kitabın kalbine gizlenmiş. Bir sürü tuhaf olayla üstü örtülen, gizli gizli kıkırdayan bir neşe.Efsaneler, masallar, geçmiş hayatlar, hep geri dönüşler, beklenmedik sonlar, zaman zaman bütün trajediyi kıran komik bir cümle. Olmadık yerlerden pırtlayan mizah. Ve okuru kapanına düşüren başucu cümleleri. Yazarın hisleriyle döktürdüğü, okuru elinden tutup başka bir dünyanın orta yerine savuracak öyküler bunlar.Basit hayatlarla basit insanları güzel güzel anlatırken, kalemi tutan eli onu sürekli kötücül dehlizlere çeken bir yazar Şebnem İşigüzel. Yazarlığının asıl etkileyici gücü de buradan geliyor belki, her insanın kendinde fark ettiğinde, usulca titrediği karanlık bir yola işaret etmesinden. Kışkırttığında da ağlattığında da kendi sisli karanlığına çağırıyor... tümünü göster
Şebnem İşigüzel geç keşfettiğim bir yazar. Kalemi gerçekten sihirli. Kirpiklerimin Gölgesi'ni de okudum, diğer kitaplarınıda yakın zamanda alıp okumayı planlıyorum.
120 sayfa