Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde İranda Şiraz diye bir memleket varmış. Burada Şeyh Sadi adında bir derviş dede yaşarmış. Sadi Dede çok bilgili, çok erdemli bir insanmış. Bilgisini çevresindekilere hikâyeler şeklinde anlatırmış.
Bu hikâyeler çok beğenilmiş. Çevresindekiler tarafından kaleme alınmış. Ortaya Bostan ve Gülistan isimli iki hazine çıkmış. Bu hazineler dünyaya dağıtılmış. Elden ele dolaşmış, gönülden gönle ulaşmış. Büyüklere hikâye, çocuklara masal olmuş.
Bu masalları okuyan çocuklar cesaret, sabır, cömertlik, merhamet, sorumluluk, büyük sözü dinlemek, vefa, alçak gönüllülük, yardımseverlik, adalet gibi inciler kazanmış. Dileriz ki bu inciler bütün çocuklara ulaşa...
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde İranda Şiraz diye bir memleket varmış. Burada Şeyh Sadi adında bir derviş dede yaşarmış. Sadi Dede çok bilgili, çok erdemli bir insanmış. Bilgisini çevresindekilere hikâyeler şeklinde anlatırmış.
Bu hikâyeler çok beğenilmiş. Çevresindekiler tarafından kaleme alınmış. Ortaya Bostan ve Gülistan isimli iki hazine çıkmış. Bu hazineler dünyaya dağıtılmış. Elden ele dolaşmış, gönülden gönle ulaşmış. Büyüklere hikâye, çocuklara masal olmuş.
Bu masalları okuyan çocuklar cesaret, sabır, cömertlik, merhamet, sorumluluk, büyük sözü dinlemek, vefa, alçak gönüllülük, yardımseverlik, adalet gibi inciler kazanmış. Dileriz ki bu inciler bütün çocuklara ulaşa...