Demokrasimizin sancılı serüveninde 22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963 olayları tarihimize yön veren sayfalardır. 27 Mayıs İhtilali ile başlayan yeni dönemde atatürkçülüğün bayrağını taşıyan Silahlı Kuvvetler içinde genç bir kurmay yarbay olan Osman Deniz, 22 şubat 1962 olaylarına karışması nedeniyle emekliye ayrılır. 21 Mayıs 1963 eyleminde öncülük yaptığı gerekçesiyle ölüm cezasına çarptırılır. 1964 yılında cezası müebbete çevrilir ve Sinop Cezaevine gönderilir. Çalışma arkadaşlarından döneme damgasını vuran isimlerden Talat Aydemir ve Fethi Gürcanın haklarındaki ölüm cezalarının yerine getirilmesinden sonra 1974 affında serbest kalan Osman Denizin anıları tarihimizin dönüm noktalarından birini masaya yatırıyor. TADIMLIK4-5 Haziran OlayıMBK içindeki bazı etkili üyeler ihtilalin hemen ardından Ankarada ordunun kilit noktalarında görev almışlardı. Bunlardan Kurmay Albay Osman Köksal muhafız alay kumandanlığına, Tümgeneral Cemal Madanoğlu ise garnizon kumandanlığına atanmıştı. MBK, Haziran 1961e kadar, bir yılı aşkın bir süreden beri, ordu içinde doğrudan kumanda etmekteydi. Silahlı Kuvvetler Birliği örgütünün her geçen gün artan etkinliği MBKyı rahatsız etmeye başlamıştı. MBK üyelerinin askeri karargâhlara ve kışlalara girmesi önlenmişti. Bu durum MBK içinde bir bunalıma yol açtı. Artık Silahlı Kuvvetleri kendi politikalarına alet edemeyecek ve diledikleri gibi destek sağlayamayacaklardı. Bazı kumanda kademeleri işte bu sırada MBK ile işbirliğine başladı. Devlet Başkanı Cemal Gürsel, Cemal Madanoğlu ve Osman Köksalın başını çektiği bir grup, Kara Kuvvetleri Kumandanı Celal Alkoç, Deniz Kuvvetleri Komutanı Zeki Özek, 2. Ordu Kumandanı Şefik İlter ve bazı havacı subaylar harekete geçtiler. Amaçları Silahlı Kuvvetler Birliği örgütünü dağıtmak ve silahlı güçleri yeniden MBK etrafında toparlamaktı. Hazırladıkları bu komplo planıyla kendi görüşlerine karşı olduğunu tespit ettikleri Hava Kuvvetleri Kumandanı İrfan Tanseli görevinden uzaklaştırdılar. Cemal Gürsel de bir tedbir paketi hazırlayarak uygulamaya konmasını istemişti. Bu tedbir paketi bir baskın şeklinde uygulanacaktı. Bu faaliyetler Genelkurmay 2. Başkanı Korgeneral Muhittin Önür tarafından tespit edildi; Silahlı Kuvvetler Birliği örgütü gecikmeden harekete geçti ve bu komplo önlendi. Ankarada Harp Okulu başta olmak üzere 28. Tümen, askeri okullar, zırhlı birlikler kumandanlığı alarma geçirildi. Ardından MBK ve devlet başkanlığına bir ültimatom verildi. Muhafız Alay Kumandanı Osman Köksal görevinden alınarak yerine Kurmay Albay Şükrü İlkin ve Garnizon Kumandanı Cemal Madanoğlu yerine de Tümgeneral Ali Keskiner atandı. MBK üyelerinin bundan böyle askeri birliklere komuta etmeleri, karargâh, kışla ve garnizonlara girmeleri, subay ataması girişimleri yasaklandı. MBK bundan böyle yönetim faaliyetlerini Silahlı Kuvvetler Birliği örgütünün gözetim ve denetimi altında yapacaktı. Silahlı Kuvvetler artık dışarıdan istismar edilmeye izin vermeyecekti!.. 4-5 Haziran 1961deki bu olayın ardından Hava Kuvvetleri komutanlığından uzaklaştırılan İrfan Tansel yeniden görevine iade edildi. Ayrıca, bu komploya karışan 1. Kara Kuvvetleri Kumandanı Celal Alkoç emekli edilerek yerine Muhittin Önür getirildi, 2. Ordu Kumandanı Şefik İlter ile Devlet Başkanı Başyaveri Agasi Şen ve bazı havacı subaylar emekli edildi, Milli Savunma Bakanı Muzaffer Alankuş görevinden alındı, Osman Köksal ile Cemal Madanoğlu MBK üyeliğine geri gönderildiler. Bu tarihe kadar Silahlı Kuvvetler Birliği örgütü, genelde kurmay albay rütbesindeki subaylarla, bazı kilit noktalardaki general ve amiraller tarafından temsil ediliyordu. Bu operasyon örgütün yukarıya, en üst kademelere doğru sıçramasına sebep oldu. Örgütün yetkilerini yürütmek için Ankarada Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde bir Daimi Grup oluşturuldu. Bu grup genelkurmay 2. başkanlığına atanan Memduh Tağmaç başkanlığında Ankarada kilit mevkilerde bulunan kumandanların da katıldığı periyodik toplantılar yapmaktaydı. Ankara Kumandanlığında ise Orhan Alpakın başkanlığındaki toplantılar kesintisiz devam ediyordu.
Demokrasimizin sancılı serüveninde 22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963 olayları tarihimize yön veren sayfalardır. 27 Mayıs İhtilali ile başlayan yeni dönemde atatürkçülüğün bayrağını taşıyan Silahlı Kuvvetler içinde genç bir kurmay yarbay olan Osman Deniz, 22 şubat 1962 olaylarına karışması nedeniyle emekliye ayrılır. 21 Mayıs 1963 eyleminde öncülük yaptığı gerekçesiyle ölüm cezasına çarptırılır. 1964 yılında cezası müebbete çevrilir ve Sinop Cezaevine gönderilir. Çalışma arkadaşlarından döneme damgasını vuran isimlerden Talat Aydemir ve Fethi Gürcanın haklarındaki ölüm cezalarının yerine getirilmesinden sonra 1974 affında serbest kalan Osman Denizin anıları tarihimizin dönüm noktalarından birini masaya yatırıyor. TADIMLIK4-5 Haziran OlayıMBK içindeki bazı etkili üyeler ihtilalin hemen ardından Ankarada ordunun kilit noktalarında görev almışlardı. Bunlardan Kurmay Albay Osman Köksal muhafız alay kumandanlığına, Tümgeneral Cemal Madanoğlu ise garnizon kumandanlığına atanmıştı. MBK, Haziran 1961e kadar, bir yılı aşkın bir süreden beri, ordu içinde doğrudan kumanda etmekteydi. Silahlı Kuvvetler Birliği örgütünün her geçen gün artan etkinliği MBKyı rahatsız etmeye başlamıştı. MBK üyelerinin askeri karargâhlara ve kışlalara girmesi önlenmişti. Bu durum MBK içinde bir bunalıma yol açtı. Artık Silahlı Kuvvetleri kendi politikalarına alet edemeyecek ve diledikleri gibi destek sağlayamayacaklardı. Bazı kumanda kademeleri işte bu sırada MBK ile işbirliğine başladı. Devlet Başkanı Cemal ... tümünü göster