Kaypak Jim diGriz, galaksi uygarlığının paslanmaz çelik kentlerinin tavanaralarında, lağımlarında ve kanun boşluklarnda yaşayan bir Paslanmaz Çelik Sıçan, yani profesyonel bir soyguncuydu. Kanun güçlerini atlatmak, onları komik duruma düşürmek Kaypak Jimin en büyük eğlencesiydi. Ama bir gün kanun onu yakaladı. Hapse atmak, idam etmek ya da beynini yıkayarak iyi bir yurttaş yapmak için değil (bu sonuncusu Jim için ölümden de beterdi!): Hayır, kanun, yani gezegenlerarası Özel Birim onu işe almak istiyordu. Kaypak Jim artık yeteneklerini başka suçluları, canileri yakalamak için kullanacaktı. Tavanın kirişi çöktü ve üç tonluk bir kasa polisin kafasının tam üstüne düştü. Ezilişi çok güzeldi, teşekkürler. Kaçacak delik arayan bir sıçandım ve hiç delik yoktu. Tüm kapılar kilitliydi; açamayacağımı bildiğim halde hepsini tek tek denedim... Elimin altındaki kapı açılır açılmaz yuvarlandım ve o zaman ne olup bittiğini anladım. Kapıyı arkamdan kilitleyip takatsiz kalmış bir hayvan gibi soluyarak karanlıkta kapıya yaslandım. O anda ışık yandı ve masada oturmuş bana sırıtan adamı gördüm.
Kaypak Jim diGriz, galaksi uygarlığının paslanmaz çelik kentlerinin tavanaralarında, lağımlarında ve kanun boşluklarnda yaşayan bir Paslanmaz Çelik Sıçan, yani profesyonel bir soyguncuydu. Kanun güçlerini atlatmak, onları komik duruma düşürmek Kaypak Jimin en büyük eğlencesiydi. Ama bir gün kanun onu yakaladı. Hapse atmak, idam etmek ya da beynini yıkayarak iyi bir yurttaş yapmak için değil (bu sonuncusu Jim için ölümden de beterdi!): Hayır, kanun, yani gezegenlerarası Özel Birim onu işe almak istiyordu. Kaypak Jim artık yeteneklerini başka suçluları, canileri yakalamak için kullanacaktı. Tavanın kirişi çöktü ve üç tonluk bir kasa polisin kafasının tam üstüne düştü. Ezilişi çok güzeldi, teşekkürler. Kaçacak delik arayan bir sıçandım ve hiç delik yoktu. Tüm kapılar kilitliydi; açamayacağımı bildiğim halde hepsini tek tek denedim... Elimin altındaki kapı açılır açılmaz yuvarlandım ve o zaman ne olup bittiğini anladım. Kapıyı arkamdan kilitleyip takatsiz kalmış bir hayvan gibi soluyarak karanlıkta kapıya yaslandım. O anda ışık yandı ve masada oturmuş bana sırıtan adamı gördüm.
170 sayfa