Berlin Duvarının yıkılmasıyla başlayan süreç, Sovyetler Birliğinin kendisini feshetmesiyle ilk aşamasını tamamlamış oldu. Komünist rejimlerde yaşanan büyük depremin Çinde de yaşanması beklenirken, tam tersi bir gelişme meydana gelerek, Çin, bu yeni durumdan yükselen bir güç olarak çıkmayı başardı. Bir zamanlar, Batı tarafından uyuyan ejderha olarak tasvir edilen Çin, Soğuk Savaş sonrası dönemde yaptığı bu atılımla uyuyan değil, Maonun 1949 Devrimi öncesinde tanımladığı ayağa kalkan Çin oldu. Berlin Duvarının yıkılması ve Sovyetler Birliğinin ortadan kalkması klasik uluslararası ilişkiler öğretisinde Soğuk Savaşın bitişini simgeleyen iki önemli olay olarak yorumlanırken, Çin, açısından bu iki önemli olayın ötesinde Soğuk Savaşın bitimi daha gerilere 1970lere kadar gitmektedir. Soğuk Savaş boyunca Komünist Blokun önemli üyesi Çinin 1989da Berlin Duvarının çökmesiyle başlayan Sovyetler Birliğinin dağılması ile sonuçlanan süreçten Çinin nasıl olup da Kuzey Kore ve Küba gibi komünist devletler yeni döneme yabancılaşırken, sisteme yabancılaşmadan, ama sisteme entegre de olmadan, kendi paralel sistemini ve dünya düzenini geliştirdiği ve siyasi sistemini ve yapısını muhafaza ederek çıktığı sorusu bu çalışmanın temel çıkış noktası ve cevap aradığı yegâne sorudur.
Berlin Duvarının yıkılmasıyla başlayan süreç, Sovyetler Birliğinin kendisini feshetmesiyle ilk aşamasını tamamlamış oldu. Komünist rejimlerde yaşanan büyük depremin Çinde de yaşanması beklenirken, tam tersi bir gelişme meydana gelerek, Çin, bu yeni durumdan yükselen bir güç olarak çıkmayı başardı. Bir zamanlar, Batı tarafından uyuyan ejderha olarak tasvir edilen Çin, Soğuk Savaş sonrası dönemde yaptığı bu atılımla uyuyan değil, Maonun 1949 Devrimi öncesinde tanımladığı ayağa kalkan Çin oldu. Berlin Duvarının yıkılması ve Sovyetler Birliğinin ortadan kalkması klasik uluslararası ilişkiler öğretisinde Soğuk Savaşın bitişini simgeleyen iki önemli olay olarak yorumlanırken, Çin, açısından bu iki önemli olayın ötesinde Soğuk Savaşın bitimi daha gerilere 1970lere kadar gitmektedir. Soğuk Savaş boyunca Komünist Blokun önemli üyesi Çinin 1989da Berlin Duvarının çökmesiyle başlayan Sovyetler Birliğinin dağılması ile sonuçlanan süreçten Çinin nasıl olup da Kuzey Kore ve Küba gibi komünist devletler yeni döneme yabancılaşırken, sisteme yabancılaşmadan, ama sisteme entegre de olmadan, kendi paralel sistemini ve dünya düzenini geliştirdiği ve siyasi sistemini ve yapısını muhafaza ederek çıktığı sorusu bu çalışmanın temel çıkış noktası ve cevap aradığı yegâne sorudur.