Piyasa / Etik, Bilgi ve Politika

Piyasa, hayatımızın merkezine oturdu; varlığını sorgulamak, niteliğini tartışmak, kısıtlanmasına dair imada bulunmak bile bağnazlık olarak algılanmaya başlandı. Piyasa ve piyasa-dışı alanların sınırları birbirine karıştı; toplumsal, bilimsel, kültürel boyutlarıyla hayatın kendisi de pazar yerine dönüştü. Bilim adamları piyasa şirketleri için çalışıyor; sanat piyasası diye bir rekabet ortamı var; akademik kuruluşlar bünyelerindeki öğrencilere (= müşterilere) bilimsel çalışmanın erdemi olarak çok para kazanmanın yollarını gösteriyor. Piyasa, omurgasız gövdesiyle hayatımıza her düzeyde nüfuz ediyor.Reel sosyalizmin çöküşünden sonra Solda ve Sağda Piyasa ekonomisinin erdemlerine dair tarihi bir uzlaşma gerçekleşti. John ONeill, Piyasa: Etik, Bilgi ve Politikada rehavete kapılmadan büyük bir cesaretle bu uzlaşmanın temellerini sorgulamaya girişiyor ve piyasacı tezleri mercek altına alıyor. Piyasa tartışmalarına damgasını vurmuş ana meselelerden yola çıkarak aslında piyasa savunusunun ne kadar tutarsız bir varsayımlar yığınına dayandığını göstermekle kalmıyor, piyasanın toplumsal, kültürel ve etik açıdan insan yaşamını nasıl tehdit ettiğini de tüm vahametiyle ortaya koyuyor. Başta bilim piyasasına dair tartışmaları olmak üzere, piyasanın yalnızca mevcut yaşamımızı değil, geleceğimizi de boyunduruk altına aldığını gösteriyor. ONeille göre, Aristodan günümüze miras kalan iyi yaşamak artık bencillik, hırs ve mülkiyetle ölçülüyor; dayanışma yerini rekabete bıraktı...Bu çalışma, piyasa tahakkümüne karşı yükselen tiz bir çığlık değil; içerdiği anlamı büyük bir açıklıkla ifade eden tok bir ses daha ziyade. Bu nedenle piyasayla ilgili tartışmaların hangi noktasında olursa olsun, etik-ten/vicdandan/erdemden haberdar olanların duymazlıktan gelebileceği bir ses değil. Ayrıca, yazarın piyasaya alternatif olarak savunduğu birlik sosyalizmi yaklaşımı da örgütlenmenin toplumsal yaşamdaki rolünü hatırlamamız açısından üzerinde tartışılmayı hak ediyor.Bu kitap, toplumsal yaşamda piyasa ilişkilerinin asıl yeri hakkındaki tartışmayı yeniden başlatması nedeniyle kesinlikle büyük öneme sahip. Bunu analitik netlik ve eşine az rastlanır titizlikle gerçekleştiriyor -aynı zamanda, ONeillin ilgilendiği literatür konusunda eğitim almamış okuyucular için de gayet anlaşılır, hatta coşku uyandırıcı bir tarzı var.Ted Benton, Essex ÜniversitesiBu kitap, piyasa sisteminin akılcılığına dair eski ve yeni argümanların ustaca bir analizi ve eleştirisi. Piyasalar hakkındaki tartışmada uzun bir süre mihenk taşı olacak; ayrıca etik, politika ve sosyal bilim felsefesi alanlarında da önemli tartışmalara katkıda bulunacaktır.Andrew Collier, Southampton ÜniversitesiBenim gibi, yazarın tamamen yanıldığını düşünenlere kesinlikle tavsiye ediyorum bu kitabı, çünkü onlar da zevkle okuyacak, kendilerini düşünmeye sevk ettiğini görecek ve cevap vermek isteyecekler. İşte toplumsal felsefe alanında bir çalışmanın böyle olması gerekir.Jeremy Shearmur, Avustralya Ulusal Üniversitesi

Piyasa, hayatımızın merkezine oturdu; varlığını sorgulamak, niteliğini tartışmak, kısıtlanmasına dair imada bulunmak bile bağnazlık olarak algılanmaya başlandı. Piyasa ve piyasa-dışı alanların sınırları birbirine karıştı; toplumsal, bilimsel, kültürel boyutlarıyla hayatın kendisi de pazar yerine dönüştü. Bilim adamları piyasa şirketleri için çalışıyor; sanat piyasası diye bir rekabet ortamı var; akademik kuruluşlar bünyelerindeki öğrencilere (= müşterilere) bilimsel çalışmanın erdemi olarak çok para kazanmanın yollarını gösteriyor. Piyasa, omurgasız gövdesiyle hayatımıza her düzeyde nüfuz ediyor.Reel sosyalizmin çöküşünden sonra Solda ve Sağda Piyasa ekonomisinin erdemlerine dair tarihi bir uzlaşma gerçekleşti. John ONeill, Piyasa: Etik, Bilgi ve Politikada rehavete kapılmadan büyük bir cesaretle bu uzlaşmanın temellerini sorgulamaya girişiyor ve piyasacı tezleri mercek altına alıyor. Piyasa tartışmalarına damgasını vurmuş ana meselelerden yola çıkarak aslında piyasa savunusunun ne kadar tutarsız bir varsayımlar yığınına dayandığını göstermekle kalmıyor, piyasanın toplumsal, kültürel ve etik açıdan insan yaşamını nasıl tehdit ettiğini de tüm vahametiyle ortaya koyuyor. Başta bilim piyasasına dair tartışmaları olmak üzere, piyasanın yalnızca mevcut yaşamımızı değil, geleceğimizi de boyunduruk altına aldığını gösteriyor. ONeille göre, Aristodan günümüze miras kalan iyi yaşamak artık bencillik, hırs ve mülkiyetle ölçülüyor; dayanışma yerini rekabete bıraktı...Bu çalışma, piy... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975-539-337-4

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski