Komplo teorileri, gizli örgütler, subliminal mesajlar, zihin kontrolü gibi gizli ve karanlık konular üzerine yazdığı bloguyla Türkiye''nin en çok okunan bloggerları arasında yer alan, birçok konuda gözümüzü açmış, fikri merak edilen, üslubuyla sağlam bir hayran kitlesi kazanmış olan Michael Sikkofield, bu dünyasını soluksuz okuyacağınız bir romana dönüştürdü.
Gerçekle Başedemiyorsan, Yalanlardan Bir Kule Kur.
Petek dokuyan bir arı, ağ ören bir örümcek kadar hassas çalışıyorlar. İnsanların çoğu onların varlığını ya bilmiyor ya da buna inanmak istemiyor. O kadar aşağılık ve sinsiler ki, iradeleri dışında başlayan olayları bile sahip oldukları güç sayesinde kendileri lehine çevirmeyi başarıyorlar.
Bu adamlar çok güçlü… Fakat yenilmez değiller.
“Altın fiyatlarının çok düştüğünden ve daha fazla düşmesinin mümkün olmadığından bahsedeceksin. İnsanları altın satın almaya teşvik edeceksin.”
Kendimi küvet suyunun içinde yüzen bir kıl yumağı gibi hissediyordum. Gittikçe gider deliğine daha da yaklaşıyordum sanki. Ne yapmaya çalıştıklarını sanırım anlıyorum: Bu yüzden beni terfi ettirdiler. Beni kullanacaklar…
“Tıpkı Tanrı gibi, biz de bizi hangi yolla sevdiğine önem vermeyiz Can. Bizi sevmek için vesilenin ne olduğu önemli değildir.”
“Herkesin sizi sevmesini mi istiyorsunuz?”
“Aksine çoğu insan bizden korkmalı. Dünyadaki tüm gereksiz ırklar ve aşağılık insanlar bizden korkmalı.”
“Zaten korkmuyorlar mı?”
“Yeterince değil Can. Henüz değil
Komplo teorileri, gizli örgütler, subliminal mesajlar, zihin kontrolü gibi gizli ve karanlık konular üzerine yazdığı bloguyla Türkiye''nin en çok okunan bloggerları arasında yer alan, birçok konuda gözümüzü açmış, fikri merak edilen, üslubuyla sağlam bir hayran kitlesi kazanmış olan Michael Sikkofield, bu dünyasını soluksuz okuyacağınız bir romana dönüştürdü.
Gerçekle Başedemiyorsan, Yalanlardan Bir Kule Kur.
Petek dokuyan bir arı, ağ ören bir örümcek kadar hassas çalışıyorlar. İnsanların çoğu onların varlığını ya bilmiyor ya da buna inanmak istemiyor. O kadar aşağılık ve sinsiler ki, iradeleri dışında başlayan olayları bile sahip oldukları güç sayesinde kendileri lehine çevirmeyi başarıyorlar.
Bu adamlar çok güçlü… Fakat yenilmez değiller.
“Altın fiyatlarının çok düştüğünden ve daha fazla düşmesinin mümkün olmadığından bahsedeceksin. İnsanları altın satın almaya teşvik edeceksin.”
Kendimi küvet suyunun içinde yüzen bir kıl yumağı gibi hissediyordum. Gittikçe gider deliğine daha da yaklaşıyordum sanki. Ne yapmaya çalıştıklarını sanırım anlıyorum: Bu yüzden beni terfi ettirdiler. Beni kullanacaklar…
“Tıpkı Tanrı gibi, biz de bizi hangi yolla sevdiğine önem vermeyiz Can. Bizi sevmek için vesilenin ne olduğu önemli değildir.”
“Herkesin sizi sevmesini mi istiyorsunuz?”
“Aksine çoğu insan bizden korkmalı. Dünyadaki tüm gereksiz ırklar ve aşağılık insanlar bizden korkmalı.”
“Zaten korkmuyorlar mı?”
“Yeterince değil Can. Henüz değil
Bu kitap, gerçeği göremeyen körlerin biraz toplum dışına kendisini çekip kör olmaktan kurtulmasının gerektiğini anlatıyor.
yazarın ılk kıtabı kurguda acıklar var ama yıne de okunmalı
Çok daha farklı bir kitap olarak anlatılmıştı bana belki de o yüzdendir pek beğenmedim. Kitabın arkasında yazdığı gibi yeterince komplo teorilerine de değinmemiş. Okunsa da olur okunmasa da olur bir kitaptı işte..
Sanırım biz sikko okuyucuları olarak aşinayız bu kitaba :) Ama olsun kurguda yıpranmalar da olsa eline sağlık sikko, böyle devam !
256 sayfa
Ekim2013 tarihinde, Okuyan Us tarafından yayınlandı