Yine akşamdan kalmaydım ve sıcak dayanılır gibi değildi kırk derecelik bir hafta. Her gece içmeye devam ediyor, sabahları taş ve her şeyin olanaksızlığıyla yüzleşmek zorunda kalıyordum. Çocukların kimileri Afrika güneş kaskları ve gözlükleri giyiyorlardı; ama ben, hep aynıydım, yağmur ya da güneş, yırtık pırtık giysiler, çivileri ayaklarıma batan eski ayakkabılar. Mukavva parçaları koyuyordum ayakkabılarımın tabanlarına. Bir süre için iş görüyorlardı, ama çok geçmeden çiviler topuklarıma batmaya başlıyorlardı yine. Viski ve bira, terliyordum koltuk altlarımdan ve sırtımda bir torbayla dolanıyordum çarmıh misali; torbadan dergiler çıkarıyor, binlerce mektup dağıtıyordum güneşin altında kavrulup sendeleyerek.
Yine akşamdan kalmaydım ve sıcak dayanılır gibi değildi kırk derecelik bir hafta. Her gece içmeye devam ediyor, sabahları taş ve her şeyin olanaksızlığıyla yüzleşmek zorunda kalıyordum. Çocukların kimileri Afrika güneş kaskları ve gözlükleri giyiyorlardı; ama ben, hep aynıydım, yağmur ya da güneş, yırtık pırtık giysiler, çivileri ayaklarıma batan eski ayakkabılar. Mukavva parçaları koyuyordum ayakkabılarımın tabanlarına. Bir süre için iş görüyorlardı, ama çok geçmeden çiviler topuklarıma batmaya başlıyorlardı yine. Viski ve bira, terliyordum koltuk altlarımdan ve sırtımda bir torbayla dolanıyordum çarmıh misali; torbadan dergiler çıkarıyor, binlerce mektup dağıtıyordum güneşin altında kavrulup sendeleyerek.
Otobiyografik Bukowki kitaplarından okuduklarım arasında en sevdiğim kitap budur. İşin içinde kurmaca hikayeleri de sokarsak Bana Aşkını Getir kitabı en iyisidir(yine kendi okuduklarım için diyorum). Bukowski kitaplarının hemen hemen hepsi aynıdır; içer, seks yapar, bir şeylere küfreder, at yarışı oynar, bir yerlerden kovulur... Kitapları zenginleştiren kısım diğer karakterler ve onların Bukowski' nin gözünden görünüş şekilleridir. Tüm bu tekdüzeliğe rağmen Bukowski hayranları pek sıkılmaz hatta keyif alırlar bu durumdan, kitabın daha uzun olmasını isterler. Kahve, alkol, sigara tüketip seks yapan bir ana karakter üzerinden şekillendirilen her kitabı sevmişimdir genelde ve Bukowski' nin de elbette bundaki katkısı yadsınamız. Buna rağmen genel Bukowski okuyucusunun aksine okuduğum Bukowski kitapları bir yerde sonra sıkmaya başlıyor beni. Gerçi çok da genelleme yapmamam gerek sonuçta sadece Foctotum da yaşamıştım bunu. Ama bu kitapta o hisse hiç kapılmadım. Yani olması gerektiği uzunlukta. Yine sisteme çakıyor, yine iyi içiyor, yine sevişiyor, yine para kaybediyor ama tüm bunları çok uzatmıyor Bukowski.
Karton Cilt, 168 sayfa
2013 tarihinde, Parantez Yayıncılık tarafından yayınlandı