Bu kitabın ana tezi, yeni bir özgürleşme kuramı olmaktan uzak olan postmodernizm, özellikle de Batılı olmayan kültürlerin bakış açısından ele alındığında sömürgeciliğin ve modernitenin zirvesindeki yeni bir egemenlik dalgası olduğudur. Değişim, postmodernizmin anahtar terimidir. Postmodern görelilik, Ötekini kuşatarak, değişimi Batılı olmayan kültürlerin ve toplumların temsilinin ötesine taşır. Değişim, olası tüm farklılıkların ayrımının koşuludur. Hatta özün içinde de değişim vardır. Böylece postmodernizm, tarihte Batılı olmayan marjinalliğin politikalarını, birdenbire Ötekiliğin her yerde olduğunu keşfederek ve her şeyin kendisine özgü bir Ötekiliği olduğunu ileri sürmek gibi yanlış/cilalı yorumlarla baltalamaktadır.
Bu kitabın ana tezi, yeni bir özgürleşme kuramı olmaktan uzak olan postmodernizm, özellikle de Batılı olmayan kültürlerin bakış açısından ele alındığında sömürgeciliğin ve modernitenin zirvesindeki yeni bir egemenlik dalgası olduğudur. Değişim, postmodernizmin anahtar terimidir. Postmodern görelilik, Ötekini kuşatarak, değişimi Batılı olmayan kültürlerin ve toplumların temsilinin ötesine taşır. Değişim, olası tüm farklılıkların ayrımının koşuludur. Hatta özün içinde de değişim vardır. Böylece postmodernizm, tarihte Batılı olmayan marjinalliğin politikalarını, birdenbire Ötekiliğin her yerde olduğunu keşfederek ve her şeyin kendisine özgü bir Ötekiliği olduğunu ileri sürmek gibi yanlış/cilalı yorumlarla baltalamaktadır.
397 sayfa