Onlar adsız birer kahraman değiller, olamazlar. Adları, hatta kafa kâğıtları var. Var da, hayat onlara seslenmiyor, seslerine ses vermiyor. Özellikle 1980 sonrası Türk öyküsünde cansızlaştırılan, kadrajdan silinen “gerçek” karakterleri ve onların dilini yeniden var etme uğraşını sürdürüyor Temel Karataş. Varoşu ve taşrayı onların yanından yazıyor. Öykü, kaybettiği dilini, diyaloğunu yeniden buluyor.
? Ki-moo?
Birbirlerine bakıp kaldılar.
? Böylesi ne? dedi Bekir.
? Biz, desene la, diye Bekir’e çıkıştı Hamo.
Şehir kızlarının karşısında kalakaldığı gibi oldu Bekir. Kızardı,
bozardı.
? Bir hoparlöre bile sesleyemiyon ki ne demeli? Çay ocağındakinden
işte.
Ses biraz daha sert yineledi:
? Ki-moo?
Onlar adsız birer kahraman değiller, olamazlar. Adları, hatta kafa kâğıtları var. Var da, hayat onlara seslenmiyor, seslerine ses vermiyor. Özellikle 1980 sonrası Türk öyküsünde cansızlaştırılan, kadrajdan silinen “gerçek” karakterleri ve onların dilini yeniden var etme uğraşını sürdürüyor Temel Karataş. Varoşu ve taşrayı onların yanından yazıyor. Öykü, kaybettiği dilini, diyaloğunu yeniden buluyor.
? Ki-moo?
Birbirlerine bakıp kaldılar.
? Böylesi ne? dedi Bekir.
? Biz, desene la, diye Bekir’e çıkıştı Hamo.
Şehir kızlarının karşısında kalakaldığı gibi oldu Bekir. Kızardı,
bozardı.
? Bir hoparlöre bile sesleyemiyon ki ne demeli? Çay ocağındakinden
işte.
Ses biraz daha sert yineledi:
? Ki-moo?
Granada Kitap tarafından yayınlandı