Klasik felsefe literatüründe, doğru-yanlış, iyi-kötü, güzel-çirkin gibi kavram çifti olarak tartışılan terimler, tıpta sağlık-hastalık olarak karşılık bulur. Biri diğerine bağlı bu kavramları tek başına tanımlamak neredeyse imkansızdır. Sağlık, hastalığın bulunmadığı durumu ima ederken, hastalık da sağlığın karşıtı olarak düşünülür. İnsan davranışları ve ruhsal işlevleri ele alındığında ise karşımıza normal-anormal kavramı çıkar. Peki, kuram yüklü yaklaşımlardan sıyrılıp nesnel ve evrensel bir ruh sağlığı tanımı yapmak mümkün müdür?
Sağlıklı ruhu tanımlama çabası klasik psikoloji ve psikiyatri kitaplarında yeterince görülmez. Prof. Dr. Cengiz Güleç, Pozitif Ruh Sağlığı kitabında, bu kavramı önemseyen ve bu konuya özgün katkılar yapan Hümanistik Psikolojiyi ve sözcülerini tanımamızı sağlıyor. Maslow, Rogers, Frankl, May, Yalom ve Fromm gibi sosyal filozof ve özgün psikoterapistlerin ruh sağlığına ilişkin görüşleri bu kitabın omurgasını oluşturuyor
Klasik felsefe literatüründe, doğru-yanlış, iyi-kötü, güzel-çirkin gibi kavram çifti olarak tartışılan terimler, tıpta sağlık-hastalık olarak karşılık bulur. Biri diğerine bağlı bu kavramları tek başına tanımlamak neredeyse imkansızdır. Sağlık, hastalığın bulunmadığı durumu ima ederken, hastalık da sağlığın karşıtı olarak düşünülür. İnsan davranışları ve ruhsal işlevleri ele alındığında ise karşımıza normal-anormal kavramı çıkar. Peki, kuram yüklü yaklaşımlardan sıyrılıp nesnel ve evrensel bir ruh sağlığı tanımı yapmak mümkün müdür?
Sağlıklı ruhu tanımlama çabası klasik psikoloji ve psikiyatri kitaplarında yeterince görülmez. Prof. Dr. Cengiz Güleç, Pozitif Ruh Sağlığı kitabında, bu kavramı önemseyen ve bu konuya özgün katkılar yapan Hümanistik Psikolojiyi ve sözcülerini tanımamızı sağlıyor. Maslow, Rogers, Frankl, May, Yalom ve Fromm gibi sosyal filozof ve özgün psikoterapistlerin ruh sağlığına ilişkin görüşleri bu kitabın omurgasını oluşturuyor