Psikiyatri, bir platipusa benzer. Bu hayvan, yalnızca Avustralya ve Tasmanyada bulunan, utangaç, uzun tüylü bir memeli olup, ördek gibi gagası ve perdeli ayakları vardır. Garip bir hayvandır. Bu haliyle bir gelişimin ölü ucu gibidir; tıpkı psikiyatri gibi ! Kendisini savunamaz ve nesli yok olmak üzeredir. Psikiyatrinin Ölümünden söz ederken de, bir gelişimin ulaşmış olduğu ölü nokta kastedilmektedir. İnsan davranışlarındaki sapmaları, bozuklukları, şeytan ya da cin etkisi olarak yorumlanmaktan kurtarmış akıl hastalarının birer insan olduklarını görmemizi sağlamıştır. Ancak, gelişimini tamamlamış, insanlığa yeni bir şeyler veremez hale gelmiş olduğundan, artık ölme zamanı gelmiştir. Vücudumuzu, hatta hücrelerimizi çok iyi bilen bir tıp bilimine sahibiz. Sıra, insan davranışlarını çok iyi inceleyebilen, entegre bir davranış biliminin gelişmesine gelmiştir. Dolayısıyla, psikiyatrinin ölümü olumsuz bir olgu değildir. Bu, kurumların doğal gelişmelerinin bir sonucu, yeni bir bilim dalının doğuşu demektir.
Psikiyatri, bir platipusa benzer. Bu hayvan, yalnızca Avustralya ve Tasmanyada bulunan, utangaç, uzun tüylü bir memeli olup, ördek gibi gagası ve perdeli ayakları vardır. Garip bir hayvandır. Bu haliyle bir gelişimin ölü ucu gibidir; tıpkı psikiyatri gibi ! Kendisini savunamaz ve nesli yok olmak üzeredir. Psikiyatrinin Ölümünden söz ederken de, bir gelişimin ulaşmış olduğu ölü nokta kastedilmektedir. İnsan davranışlarındaki sapmaları, bozuklukları, şeytan ya da cin etkisi olarak yorumlanmaktan kurtarmış akıl hastalarının birer insan olduklarını görmemizi sağlamıştır. Ancak, gelişimini tamamlamış, insanlığa yeni bir şeyler veremez hale gelmiş olduğundan, artık ölme zamanı gelmiştir. Vücudumuzu, hatta hücrelerimizi çok iyi bilen bir tıp bilimine sahibiz. Sıra, insan davranışlarını çok iyi inceleyebilen, entegre bir davranış biliminin gelişmesine gelmiştir. Dolayısıyla, psikiyatrinin ölümü olumsuz bir olgu değildir. Bu, kurumların doğal gelişmelerinin bir sonucu, yeni bir bilim dalının doğuşu demektir.