Tuhaf bir rastlantıyı; ani, şaşırtıcı bir sezgiyi; arada bir meydana gelen ve insanı hayrete düşüren bir içe doğuş anını yaşamamış olan var mıdır? Bu olaylar basit tesadüfler olarak değerlendirilerek kestirilip atılabilir mi yoksa bizim için daha derin anlamlar mı barındırmaktadırlar? Psikolojinin Taosu, bu tür olaylarda gizlenen mesajları ortaya çıkarmak ve yaşamımızdaki anlamlarını bulmak için, Agatha Christie tarzı bir yaklaşım sunuyor; anlamlı tesadüfler ile evrendeki derin bir birliğin parçası olduğumuza dair önsezilerimiz arasındaki yakın ilişkiyi araştırıyor. Doğu felsefesinde Tao, Jungcu psikolojide ise eşzamanlılık adı verilen bu birleştirici ilkenin, mantık yürüterek açıklayamadığımız ama bizim için bir anlam barındıran tesadüfler aracılığıyla her gün nasıl karşımıza çıktığını açıklıyor. Psikolojinin Taosu, eşzamanlılık ilkesini kavramanın ne denli önemli bir idrak kaynağı olduğunu vurgularken, eşzamanlı olayları daha güçlü bir benlik farkındalığı için nasıl anahtar olarak kullanabileceğimizi gösteriyor. Anlamlı tesadüfler bize doğru yaşam yolunda olup olmadığımızı söyleyebilir; doğru yolda değilsek bize tavsiyelerde bulunabilir; hepsinin ötesinde bu dünyada sadece basit gözlemcilerden ibaret olmadığımızı, aslında her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu kozmik bir ağın daimi katılımcıları olduğumuzu hatırlatır.
Tuhaf bir rastlantıyı; ani, şaşırtıcı bir sezgiyi; arada bir meydana gelen ve insanı hayrete düşüren bir içe doğuş anını yaşamamış olan var mıdır? Bu olaylar basit tesadüfler olarak değerlendirilerek kestirilip atılabilir mi yoksa bizim için daha derin anlamlar mı barındırmaktadırlar? Psikolojinin Taosu, bu tür olaylarda gizlenen mesajları ortaya çıkarmak ve yaşamımızdaki anlamlarını bulmak için, Agatha Christie tarzı bir yaklaşım sunuyor; anlamlı tesadüfler ile evrendeki derin bir birliğin parçası olduğumuza dair önsezilerimiz arasındaki yakın ilişkiyi araştırıyor. Doğu felsefesinde Tao, Jungcu psikolojide ise eşzamanlılık adı verilen bu birleştirici ilkenin, mantık yürüterek açıklayamadığımız ama bizim için bir anlam barındıran tesadüfler aracılığıyla her gün nasıl karşımıza çıktığını açıklıyor. Psikolojinin Taosu, eşzamanlılık ilkesini kavramanın ne denli önemli bir idrak kaynağı olduğunu vurgularken, eşzamanlı olayları daha güçlü bir benlik farkındalığı için nasıl anahtar olarak kullanabileceğimizi gösteriyor. Anlamlı tesadüfler bize doğru yaşam yolunda olup olmadığımızı söyleyebilir; doğru yolda değilsek bize tavsiyelerde bulunabilir; hepsinin ötesinde bu dünyada sadece basit gözlemcilerden ibaret olmadığımızı, aslında her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu kozmik bir ağın daimi katılımcıları olduğumuzu hatırlatır.
Ha-ri-ka ! Tabii ki herkese hitap etmeyebilir , biraz tevafuka , biraz da hayatın cilvesine inananlar için ve her şeyden önce hayatın şuan ki bilimin kapsadığı çerçeveden daha geniş olduğunu idrak edenler ve para-psikolojik bir yaklaşımı tercih edenler için.. Jung severler için de anlam kazanacak bir kitap....