Güneşi balçıkla sıvayamazsınız! Adanmış birine attığınız tekmeler, bir gün misliyle sizi acıtacaktır! Kötülük, bir ok gibi sahibini bulacak; kara büyücüler, felaket tacirleri, vicdansızlar cezalarının bağışlanması için ayaklarıma kapandıkları gün, merhamet dolu yüreğimin... Kaptan, koca gövdesiyle barın kapısına seğirtip bir eliyle beni göstererek vaazını sürdürüyor.Barın kapısına vardığımızda, gözlerimi üstüne dikip yalnızca onun duyacağı bir sesle tıslıyorum: Siktir git karşımdan!Gözlerimde yanan ateşi anında görüyor. Kenara çekilip yol veriyor. Çocuğu neredeyse sürükleyerek kamarasına götürüyorum.Kapıyı kapadığım anda hıçkıra hıçkıra başlıyor: Herkesin herkesin içinde tokat attın bana! NASIL YAPARSIN BUNU! NASIL YAPARSIN! O iğrenç seks kedisi de yüzüme şarap çarptı. Daha ne kadar, söyle daha ne kadar aşağılanabilirim?Bir insan ne kadar aşağılanabilir, biliyor musun, diyorum boğazımı yakan bir sesle. Santimi santimine başkalarını aşağıladığı kadar. Başkalarını aşağılamaktan vazgeçmediğin sürece, aşağılanmaya razı olmalısın. Duyuyor musun beni beter kuş? Razı olmalısın.
******
Bütün bu acıtmalardan sonra hep aynı şey... Beni gördüğün andan beri, valizini elinden bırakmadın: Düş yakamdan, Katlanamıyorum, Bu ruhsal anatomi seanslarına dayanamıyorum... Oysa bana neler yaptığının farkında mısın? İçimi dağlıyorsun! Bir dakika bile üzmekten korkmadın beni: Hiç düşünmedin! 12 yaşında, üstün yetenekli, büyük bir holdingin tek vârisi olan çalkantılı bir ruh... Bir gemi yolculuğu boyunca ona eşlik edecek olan refakatçi... Ve bir andan diğerine avcının ava, kurbanın cellada dönüştüğü bir yolculuk... Refakatçi birini sevmenin, kendini ona ait hissetmenin dikenli sınırlarında gezinen gerilim yüklü bir roman... Yürekçelen bir kitap... Yazar Hakkında: Perihan Mağden 1960 yılında İstanbulda doğdu. Robert Lisesini, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümünü bitirdi. 1997-2009 yılları arasında Radikal gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Halen yaşıyor. Mağdenin diğer romanları: Haberci Çocuk Cinayetleri (1991), Refakatçi (1994), İki Genç Kızın Romanı (2002) ve Biz Kimden Kaçıyorduk Anne? (2007).
************
Kız çocuğu 12 yaşında, bir resim dehası olarak kabul ediliyor, büyük bir holdingin tek varisi... Kahramanımız, bir gemi yolculuğu boyunca bu çocuğun refakatçiliğini yapacaktır; para karşılığında tabii. Gemi hareket eder, işle beraber gerilim ve oyun da başlar. Üstelik oyuna hesapta olmayan aktörler de katılır. Refakatçi, yolculuk eşliğinde böyle bir psikolojik gerilimi ve oyunu, okuru da oyuna katarak -ama bunaltmayarak- kurcalayan, deşen bir roman. Ama asıl yolculuk ileriye doğru değil içe, derine doğru: gerçek sürprizlerin rotasında...
************
Bir insan ne kadar aşağılanabilir biliyor musun? diyorum boğazımı yakan bir sesle. Santimi santimine başkalarını aşağıladığı kadar. Başkalarını aşağılamaktan vazgeçmediğin sürece, aşağılanmaya razı olmalısın. Duyuyor musun beni beter kuş? Razı olmalısın. Büyük bir holdingin tek varisi olan üstün yetenekli, terk edilmiş bir çocuk; bir gemi yolculuğu boyunca bu çocuğun refakatçisi olan kahramanımız; gerilimli, sancılı, rahatsız edici bir ilişki. Refakatçi, çocuğa duyduğu acıma, sevgi ve nefretle duygusal bir bocalama içine düşerken onu cehennemi bir oyunun içine çeken çocukla birlikte şaşırtıcı bir öykünün parçası oluyor.
******
Güneşi balçıkla sıvayamazsınız! Adanmış birine attığınız tekmeler, bir gün misliyle sizi acıtacaktır! Kötülük, bir ok gibi sahibini bulacak; kara büyücüler, felaket tacirleri, vicdansızlar cezalarının bağışlanması için ayaklarıma kapandıkları gün, merhamet dolu yüreğimin... Kaptan, koca gövdesiyle barın kapısına seğirtip bir eliyle beni göstererek vaazını sürdürüyor.Barın kapısına vardığımızda, gözlerimi üstüne dikip yalnızca onun duyacağı bir sesle tıslıyorum: Siktir git karşımdan!Gözlerimde yanan ateşi anında görüyor. Kenara çekilip yol veriyor. Çocuğu neredeyse sürükleyerek kamarasına götürüyorum.Kapıyı kapadığım anda hıçkıra hıçkıra başlıyor: Herkesin herkesin içinde tokat attın bana! NASIL YAPARSIN BUNU! NASIL YAPARSIN! O iğrenç seks kedisi de yüzüme şarap çarptı. Daha ne kadar, söyle daha ne kadar aşağılanabilirim?Bir insan ne kadar aşağılanabilir, biliyor musun, diyorum boğazımı yakan bir sesle. Santimi santimine başkalarını aşağıladığı kadar. Başkalarını aşağılamaktan vazgeçmediğin sürece, aşağılanmaya razı olmalısın. Duyuyor musun beni beter kuş? Razı olmalısın.
******
Bütün bu acıtmalardan sonra hep aynı şey... Beni gördüğün andan beri, valizini elinden bırakmadın: Düş yakamdan, Katlanamıyorum, Bu ruhsal anatomi seanslarına dayanamıyorum... Oysa bana neler yaptığının farkında mısın? İçimi dağlıyorsun! Bir dakika bile üzmekten korkmadın beni: Hiç düşünmedin! 12 yaşında, üstün yetenekli, büyük bir holdingin tek vârisi olan çalkantılı bir ruh... Bir gemi yolculuğ... tümünü göster
Sadece son 50 sayfası heyecanlı.Onun dışında çok durgun ilerliyor.Okuduğum ilk Mankell romanıydı.Tarzını çok beğenmedim ama kötü de diyemem.İsveç'in soğuğunu hissettirecek kadar güçlü bir anlatımdı...
perihan mağden'in diğer kitaplarına göre oldukça sıradan bir öyküsü