Tarihi ne kadar biliyoruz? Bu soruyu şöyle sormak daha doğru olur. Tarihimizi objektif olarak ne kadar biliyoruz?
Ders kitaplarında bizlere öğretilen bazı bilgilerin ilerleyen yıllarda ne kadar saçma ve yüzeysel olduğunu öğrendiğimizde hayal kırıklığımız daha da arttı. Çünkü orada öğrendiklerimiz bize yüzde yüz gerçek gibi geliyordu. Ve gerçekleri çarpıtmadan kâğıda dökmek neredeyse imkânsız hale geldi. Herkes kendi ideolojisine uygun bir resmi ideoloji portresi çizmekte bir sakınca görmüyor.
Ülkemizde son yıllarda tartışılan ve bir türlü neticelendirilmeyen iki konu var: Birisi Kürt sorunu, diğeri Ermeni meselesi. Bu iki konuda herkesin kendine göre bir tarihi ve dolayısıyla ideolojisi var. Herkesin biraz kafa karışıklığı yaşadığı da bir gerçek.
Tarihi ne kadar biliyoruz? Bu soruyu şöyle sormak daha doğru olur. Tarihimizi objektif olarak ne kadar biliyoruz?
Ders kitaplarında bizlere öğretilen bazı bilgilerin ilerleyen yıllarda ne kadar saçma ve yüzeysel olduğunu öğrendiğimizde hayal kırıklığımız daha da arttı. Çünkü orada öğrendiklerimiz bize yüzde yüz gerçek gibi geliyordu. Ve gerçekleri çarpıtmadan kâğıda dökmek neredeyse imkânsız hale geldi. Herkes kendi ideolojisine uygun bir resmi ideoloji portresi çizmekte bir sakınca görmüyor.
Ülkemizde son yıllarda tartışılan ve bir türlü neticelendirilmeyen iki konu var: Birisi Kürt sorunu, diğeri Ermeni meselesi. Bu iki konuda herkesin kendine göre bir tarihi ve dolayısıyla ideolojisi var. Herkesin biraz kafa karışıklığı yaşadığı da bir gerçek.
oldukca ağır ve ağdalı bir dil kullanılmış bu yüzden hem kitabı hemde yazarların düşüncelerini beğenmedim
160 sayfa