Bir yiğitlik türküsü olan Roland Destanı nihayet Türkçede! Frank İmparatoru Büyük Karla bağlı beylerin öyküsünü anlatan kitap, tarihte gerçekleşmiş bir olaydan hareketle yazılmıştır: 15 Ağustos 778de Karl ordusundan, Bretagne Kontu Roland komutasındaki artçı birliğin, Basklar tarafından pusuya düşürülüp kılıçtan geçirilmesi söz konusudur. Yalnız Destanda Baskların yerini İspanya Arapları almış, Hıristiyanlık düşmanı kâfirler olarak betimlenen Araplar karşısında savaş veren Roland da din uğrunda can veren bir kahramana dönüştürülmüştür. TADIMLIKRoland daldı İspanya yolundaki boğazaYelden de hızlı atı Veillantifin sırtında;Taşıdığı silahlar yakışıyordu ona.Mızrağını salladıVe çevirdi ucunuyukarı, göğe doğru,Kardan ak bir flamatutturulmuştu buna;Altın rengi şeritler düşüyordu koluna.Soylu idi bedeni, yüzü de yakışıklıve her zaman güleçti;Yoldaşı da bir adım onun gerisindeydi. 1160Frank erleri onu övüp haykırıyordu:Arkamız, kalemizsin.O, Araplara doğrugazapla bakıyordu;Franklara bakışı candan ve sevecendi.Soylulara yakışır sözler etti onlara:Yüce Beylerim, sakın telaşeye düşmeyin;Bu kâfirler niyetli büyük kıyım yapmaya,Oysabugün ganimetimizolacak has ve âlâ.Hiçbir Frank Hakanı bu kadar ganimetiele geçirmediydi.Bu konuşmadan sonraiki yanın ordusu geldi karşı karşıya. HAYDA!
Bir yiğitlik türküsü olan Roland Destanı nihayet Türkçede! Frank İmparatoru Büyük Karla bağlı beylerin öyküsünü anlatan kitap, tarihte gerçekleşmiş bir olaydan hareketle yazılmıştır: 15 Ağustos 778de Karl ordusundan, Bretagne Kontu Roland komutasındaki artçı birliğin, Basklar tarafından pusuya düşürülüp kılıçtan geçirilmesi söz konusudur. Yalnız Destanda Baskların yerini İspanya Arapları almış, Hıristiyanlık düşmanı kâfirler olarak betimlenen Araplar karşısında savaş veren Roland da din uğrunda can veren bir kahramana dönüştürülmüştür. TADIMLIKRoland daldı İspanya yolundaki boğazaYelden de hızlı atı Veillantifin sırtında;Taşıdığı silahlar yakışıyordu ona.Mızrağını salladıVe çevirdi ucunuyukarı, göğe doğru,Kardan ak bir flamatutturulmuştu buna;Altın rengi şeritler düşüyordu koluna.Soylu idi bedeni, yüzü de yakışıklıve her zaman güleçti;Yoldaşı da bir adım onun gerisindeydi. 1160Frank erleri onu övüp haykırıyordu:Arkamız, kalemizsin.O, Araplara doğrugazapla bakıyordu;Franklara bakışı candan ve sevecendi.Soylulara yakışır sözler etti onlara:Yüce Beylerim, sakın telaşeye düşmeyin;Bu kâfirler niyetli büyük kıyım yapmaya,Oysabugün ganimetimizolacak has ve âlâ.Hiçbir Frank Hakanı bu kadar ganimetiele geçirmediydi.Bu konuşmadan sonraiki yanın ordusu geldi karşı karşıya. HAYDA!