2008 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülüne değer görülen Burak Evren; korku, pişmanlık, utanç, yas, dostluk gibi temel duygular etrafında, akıcı, duru bir anlatımla örüyor öykülerini. Her günkü dünyayı bir krizle sarsıyor ve okuru karakterlerin iç dünyasındaki gelgitlerle baş başa bırakıyor. Kendi deyişiyle, Simgeselliğin çok özenli kullanılması gereken bir öğe olduğunu düşünüyorum. Herhangi bir öyküyü başkalarının beğenisine sunduğumda da okuyucunun metni eşeledikçe orada olmadığını düşündüğüm bir simgeselliği bulup çıkarabileceğinin ayırdındayım. Buna bağlı olarak da, dikkatli bir okurun her zaman için herhangi bir eserde yazarın düşleminden çıkmamış ama orada olan anlamları görebileceğine inanıyorum.
2008 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülüne değer görülen Burak Evren; korku, pişmanlık, utanç, yas, dostluk gibi temel duygular etrafında, akıcı, duru bir anlatımla örüyor öykülerini. Her günkü dünyayı bir krizle sarsıyor ve okuru karakterlerin iç dünyasındaki gelgitlerle baş başa bırakıyor. Kendi deyişiyle, Simgeselliğin çok özenli kullanılması gereken bir öğe olduğunu düşünüyorum. Herhangi bir öyküyü başkalarının beğenisine sunduğumda da okuyucunun metni eşeledikçe orada olmadığını düşündüğüm bir simgeselliği bulup çıkarabileceğinin ayırdındayım. Buna bağlı olarak da, dikkatli bir okurun her zaman için herhangi bir eserde yazarın düşleminden çıkmamış ama orada olan anlamları görebileceğine inanıyorum.