Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan ikinci kadın yazar Grazia Deledda, doğduğu Sardinya Adası’nı eserlerinin merkezi hâline getirmiştir. Sardinya doğasının da bir karakter olduğu Rüzgârlı Kasaba’da hem doğaya hayran kalmamızı sağlıyor hem de evlilik ve gelenekler hakkındaki gerçekleri yüzümüze vuruyor. Bu romanda Deledda’nın geçmişine dönüp anılarını nasıl incelediğini, geçmiş ve günümüzün nasıl iç içe geçtiğini, Sardinya’daki küçük bir kasabanın manzaraları eşliğinde okuyoruz.
“Küçük ve sakin trenimizin ilk durağına kadar, yolcuğumuz beklendiği şekilde geçti: en başta geride bırakılan kişiler ve şeyler için dökülen gözyaşları, sonra karşılıklı gülümsemeler, el sıkışmalar, içinde sevdiği gözlerin sonsuz yansıması görünen gözler, içi dünyanın bir yeryüzü cenneti, kendi özel cennetimiz olduğunun güvencesiyle dolu kalpler. Gül yaprakları ve buğday taneleri elbisemin kıvrımları arasında hâlâ duruyordu. Gerçekler, küçük trenin ilk durağında küstah hayallerimizi mahvetti.”
Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan ikinci kadın yazar Grazia Deledda, doğduğu Sardinya Adası’nı eserlerinin merkezi hâline getirmiştir. Sardinya doğasının da bir karakter olduğu Rüzgârlı Kasaba’da hem doğaya hayran kalmamızı sağlıyor hem de evlilik ve gelenekler hakkındaki gerçekleri yüzümüze vuruyor. Bu romanda Deledda’nın geçmişine dönüp anılarını nasıl incelediğini, geçmiş ve günümüzün nasıl iç içe geçtiğini, Sardinya’daki küçük bir kasabanın manzaraları eşliğinde okuyoruz.
“Küçük ve sakin trenimizin ilk durağına kadar, yolcuğumuz beklendiği şekilde geçti: en başta geride bırakılan kişiler ve şeyler için dökülen gözyaşları, sonra karşılıklı gülümsemeler, el sıkışmalar, içinde sevdiği gözlerin sonsuz yansıması görünen gözler, içi dünyanın bir yeryüzü cenneti, kendi özel cennetimiz olduğunun güvencesiyle dolu kalpler. Gül yaprakları ve buğday taneleri elbisemin kıvrımları arasında hâlâ duruyordu. Gerçekler, küçük trenin ilk durağında küstah hayallerimizi mahvetti.”
Yazardan okuduğum ikinci kitap. İlki #cosima idi.
#rüzgarlıkasaba ➡️ Keyifli bir tren yolculuğuyla balayına doğru yola çıkan genç kadının huzursuzluğu daha az zaman önce mutlu olduğu vagonda daha henüz yolculuk sürerken başlıyor ve doğanın içindeki sade kulübede de devam ediyor.
Tren yolculuğu bitiyor ama anılarına uzanan yolculuğu bitmiyor. Geçmişi anarken geçmişin izleri gününe dek uzanıyor.
Kocasına karşı çalkantılı duygular hissediyor ve balayı elinde olmayan sebeplerle biraz da heyecan ve gerginlik duyacağı olaylara sahne oluyor.
Karton Cilt, 1. baskı, 108 sayfa
1Kasım2021 tarihinde, Cem Yayınevi tarafından yayınlandı