Işıltılı Şangay’da Bir Canavar Uyanıyor…
Yıl 1926. Şangay karmaşanın uğultularıyla çalkalanıyor.
İki çete arasındaki kan davası şehrin sokaklarını kırmızıya boyuyor, şehri kaosun elinde çaresiz bırakıyor.
Kanunun üzerinde bir güce sahip olan Kızıl Çete’nin vârisi Juliette Cai tüm bu karmaşanın kalbindedir. Tek rakipleri Beyaz Çiçekler’le aralarındaki mücadele yıllardır sürüyordur ve her hareketin arkasından da Juliette’in ilk aşkı, Beyaz Çiçekler’in vârisi Roma Montagov çıkıyordur.
İki çetenin üyeleri de kendi boğazlarını parçalamaya başladığında herkesin kafası karışır ve şehirde fısıltılar dolaşmaya başlar. İnsanlar delilikten, bir tür hastalıktan ve gölgelerin arasındaki bir canavardan bahsediyordur. Ölümler arttıkça Juliette ve Roma silahlarını, hırslarını, nefretlerini kenara bırakıp birlikte çalışmak zorunda kalır; çünkü eğer bu deliliği durduramazlarsa iki çeteye de yönetebilecekleri bir şehir kalmayacaktır.
Işıltılı Şangay’da Bir Canavar Uyanıyor…
Yıl 1926. Şangay karmaşanın uğultularıyla çalkalanıyor.
İki çete arasındaki kan davası şehrin sokaklarını kırmızıya boyuyor, şehri kaosun elinde çaresiz bırakıyor.
Kanunun üzerinde bir güce sahip olan Kızıl Çete’nin vârisi Juliette Cai tüm bu karmaşanın kalbindedir. Tek rakipleri Beyaz Çiçekler’le aralarındaki mücadele yıllardır sürüyordur ve her hareketin arkasından da Juliette’in ilk aşkı, Beyaz Çiçekler’in vârisi Roma Montagov çıkıyordur.
İki çetenin üyeleri de kendi boğazlarını parçalamaya başladığında herkesin kafası karışır ve şehirde fısıltılar dolaşmaya başlar. İnsanlar delilikten, bir tür hastalıktan ve gölgelerin arasındaki bir canavardan bahsediyordur. Ölümler arttıkça Juliette ve Roma silahlarını, hırslarını, nefretlerini kenara bırakıp birlikte çalışmak zorunda kalır; çünkü eğer bu deliliği durduramazlarsa iki çeteye de yönetebilecekleri bir şehir kalmayacaktır.
Büyük bir beklentiyle başladım ama başlarda hayal kırıklığına uğradım.
En başta belirtmem gerekir ki kitap akıcı değildi, kitabın konusu ağır işlenmişti.
Neredeyse yarıda bırakacaktım ama şimdi iyi ki de bırakmamışım diyorum. Sonlara doğru heyecan doruğa çıktı.
1926 yılı Şangay’da kaos hakim..
Rekabet halinde olan kan davalı iki çete..
Kızıl Çete ile Beyaz Çiçekler Çetesi..
Çete üyeleri sebebi bilinmeksizin kendi boğazlarını parçalamaya başladığında aralarındaki düşmanlığı bir kenara bırakıyorlar.
Kızıl Çete’nin varisi Juliette ile Beyaz Çiçekler’in varisi Roma Montagov, yaşanan bu deliliğin, katliamın sebebini öğrenmek ve çözümünü bulmak için beraber çalışmak zorunda kalıyorlar.
Kitap başlarda hiç ama hiç akıcı değildi ama kitabı ikinci yarısı çok iyiydi. Özellikle o son bölüm serinin ikinci kitabının bir an önce çıkması gerektiğini söylüyor.
Umarım @martıyayınları serinin ikinci kitabı için bizi fazla bekletmez.
384 sayfa
Kasım2021 tarihinde, Martı Yayınları tarafından yayınlandı