Şayet Peygamberler, birinci derecede işin merkezini tutan model insanlar ise -ki bundan şüphe yoktur -öyleyse, onların etrafında yerlerini alan kimselerin de, diğerlerine göre bariz bir üstünlüğü, tartışılmaz bir faikiyeti olacaktır. Terbiyesini Allahın üstlendiği donanımlı bir peygamberin etrafında yetişen ve sohbetlerinde manevi boyayla hayatı şekillenen insanın içinde bulunduğu keyfiyet, elbette diğerlerinden farklı olacaktır ve öyledir de...! Bunun içindir ki; Allah Rasuli(s.a.s), Ashabını yıldızlara benzetir ve hangisinin peşine takılıp gidilirse, sahil-i selamete ulaşılacağından bahseder.İşte bu sebepledir ki biz, Hirada başlayan vuslatla birlikte Allah Rasulunün etrafında yerini alan örnek hayatlardan bir numune yaparak, o gün yaşanılanlarla bugün karşılaştıklarımızı da beraber masaya yatırıp, ilk günleri bu günümüzle bütünleştirmeye, onların şahsında kendimizi görmeye çalıştık. Böylelikle tarihin, heyeecanla okunup dinlenilen bir malzeme olarak kalması yerine bugüne de ışık tutan önemli bir dinamik olacağının altını bir kez daha çizip, Saadet Asrının aynasında halimize bakarak gidiişatımızı yeniden gözden geçirelim istedik.
Şayet Peygamberler, birinci derecede işin merkezini tutan model insanlar ise -ki bundan şüphe yoktur -öyleyse, onların etrafında yerlerini alan kimselerin de, diğerlerine göre bariz bir üstünlüğü, tartışılmaz bir faikiyeti olacaktır. Terbiyesini Allahın üstlendiği donanımlı bir peygamberin etrafında yetişen ve sohbetlerinde manevi boyayla hayatı şekillenen insanın içinde bulunduğu keyfiyet, elbette diğerlerinden farklı olacaktır ve öyledir de...! Bunun içindir ki; Allah Rasuli(s.a.s), Ashabını yıldızlara benzetir ve hangisinin peşine takılıp gidilirse, sahil-i selamete ulaşılacağından bahseder.İşte bu sebepledir ki biz, Hirada başlayan vuslatla birlikte Allah Rasulunün etrafında yerini alan örnek hayatlardan bir numune yaparak, o gün yaşanılanlarla bugün karşılaştıklarımızı da beraber masaya yatırıp, ilk günleri bu günümüzle bütünleştirmeye, onların şahsında kendimizi görmeye çalıştık. Böylelikle tarihin, heyeecanla okunup dinlenilen bir malzeme olarak kalması yerine bugüne de ışık tutan önemli bir dinamik olacağının altını bir kez daha çizip, Saadet Asrının aynasında halimize bakarak gidiişatımızı yeniden gözden geçirelim istedik.
236 sayfa