İnsanın doğduğu yerde bir şeyler vardır. Herkes bilmez bunu. Ancak oradan zorla koparılan bilir.
Libya’da, Sahra’nın son vahalarından birinde yaşayan Bedevi kadını Cemile ile oğlu Ferid, onlardan daha hızlı yol alan bir savaştan kaçıyorlar.
Trablus’ta doğan, 11 yaşına kadar Arap gibi yaşayan Angelina, Kaddafi tarafından zorla gönderildiği anayurdu İtalya’da, oğlu Vito’ya her ülkede fırtınalar kopabileceğini öğretmeye çalışıyor.
Aynı denizin iki kıyısında iki ana-oğul, iki ayrı dünya. Onları hem ayıran hem birleştiren Akdeniz, bir uçan halı ya da her şeyin üstünü örten bir kristal tabaka gibi. Ama karaya çıkıldığında, ister gidiş olsun ister dönüş, her geçişin izi kalıyor, ıslak kile yazılan yazılar gibi…
İnsanın doğduğu yerde bir şeyler vardır. Herkes bilmez bunu. Ancak oradan zorla koparılan bilir.
Libya’da, Sahra’nın son vahalarından birinde yaşayan Bedevi kadını Cemile ile oğlu Ferid, onlardan daha hızlı yol alan bir savaştan kaçıyorlar.
Trablus’ta doğan, 11 yaşına kadar Arap gibi yaşayan Angelina, Kaddafi tarafından zorla gönderildiği anayurdu İtalya’da, oğlu Vito’ya her ülkede fırtınalar kopabileceğini öğretmeye çalışıyor.
Aynı denizin iki kıyısında iki ana-oğul, iki ayrı dünya. Onları hem ayıran hem birleştiren Akdeniz, bir uçan halı ya da her şeyin üstünü örten bir kristal tabaka gibi. Ama karaya çıkıldığında, ister gidiş olsun ister dönüş, her geçişin izi kalıyor, ıslak kile yazılan yazılar gibi…
Boyutu küçük ama etkisi büyük kitaplardan olabilirdi aslında anlatmaya çalıştığı hikaye çok yikici ama yazarin cümlelerin vurucu etkisini arttırmak için yaptığı kesikli, muallakta bırakan cümle bitisleri bu etkiyi azaltmış. Okurken gereken o hissi , o çarpıcı gerçekliği tam anlamıyla yansitamamis. Yine de Akdeniz'in ortasında yaşanan bu trajediyi bir de yaşayanların gözünden okumak için tercih edilmeli bence.
120 sayfa
DOĞAN KİTAP tarafından yayınlandı