Mehmet Âkifin ikinci şiir kitabı. 1912de basılan kitap, uzun soluklu tek bir şiirden meydana gelir. Âlem-i İslâm adıyla bir seyahatnamesi bulunan Tatar gezgini Abdürreşit İbrahimi hatırlatan bir vaizi Süleymaniye Camii kürsüsünde konuşturduğu eserinde Mehmet Âkif, bu beyaz sakallı, temiz yüzlü ihtiyara Türk-İslâm dünyasını ve özellikle de İstanbulu tasvir ettirir. Vaizin kimliği dolayısıyla Türk dünyasına da geniş yer verilen eserde 1905 Meşrutiyeti sonrasında Rusya Türklerinin hak ve özgürlük mücadelesi de anlatılır. Eser aynı zamanda İkinci Meşrutiyet dönemi İstanbulunun sivil-asker bürokrasisiyle, aydınlarıyla ve geniş halk kitleleriyle gerçekçi bir fotoğrafını da verir. Süleymaniye Kürsüsünde, hem Abdürreşit İbrahimin hem de M. Âkifin temsilcilerinden bulunduğu modernleşmeci bir proje olan İslâmcılık fikriyatının önemli metinlerindendir.
Mehmet Âkifin ikinci şiir kitabı. 1912de basılan kitap, uzun soluklu tek bir şiirden meydana gelir. Âlem-i İslâm adıyla bir seyahatnamesi bulunan Tatar gezgini Abdürreşit İbrahimi hatırlatan bir vaizi Süleymaniye Camii kürsüsünde konuşturduğu eserinde Mehmet Âkif, bu beyaz sakallı, temiz yüzlü ihtiyara Türk-İslâm dünyasını ve özellikle de İstanbulu tasvir ettirir. Vaizin kimliği dolayısıyla Türk dünyasına da geniş yer verilen eserde 1905 Meşrutiyeti sonrasında Rusya Türklerinin hak ve özgürlük mücadelesi de anlatılır. Eser aynı zamanda İkinci Meşrutiyet dönemi İstanbulunun sivil-asker bürokrasisiyle, aydınlarıyla ve geniş halk kitleleriyle gerçekçi bir fotoğrafını da verir. Süleymaniye Kürsüsünde, hem Abdürreşit İbrahimin hem de M. Âkifin temsilcilerinden bulunduğu modernleşmeci bir proje olan İslâmcılık fikriyatının önemli metinlerindendir.