Safahat, görünüşte 7 ayrı kitaptan oluşmaktadır. Ama o, bir bütündür. Safahata bütünlük kazandıran ise, bizi biz kılan, ciddi anlamda imandan beslenen idealizmin terbiyesinde oluşmuş değerler ile çözülüşün girdabında yaşanan hayat karmaşasının karşı karşıya gelmesi, daha yerinde bir ifadeyle, çatışmasıdır.Safahattaki her manzume, hatta uzun manzumelerde dahi kendi içinde bir bütünlük manzarası arz eden her parça bu çatışmanın bir yönünü ifade eder.Bu bakımdan Safahat, ne manzum bir hikayelerden oluşan bir kitap, ne bir şiir mecmuası, ne bir roman, ne de başka bir eserdir. O, Safahattır. Yani türünün özellikleri yalnız kendi içindedir ve orijinaldir; kendi kültürüne ve iklimine bağlı, dürüst, mesuliyet duygusu yüklü, son derece duyarlı ve samimi, vatan sevgisi ile dolu olan Mehmet Akif Ersoyun arzu, istek, şikayet, haykırış, keder, sevinç, ideal gibi zihnî ve kalbî hallerinin ifadesi edebi bir metindir.Bu metne bir tür adı bulmak mecburiyeti varsa, ya ona 20. yüzyıl başlarında iki kültür dairesinin birleşme noktasında ortaya çıkan, kaidesi kendi içinde bir destan veya eserin isminden hareketle Safahat demek yerinde olur. Bu eser, taşıdığı değer, uyandırdığı akislerle böyle bir değerlendirmeyi fazlasıyla haketmiştir.
Safahat, görünüşte 7 ayrı kitaptan oluşmaktadır. Ama o, bir bütündür. Safahata bütünlük kazandıran ise, bizi biz kılan, ciddi anlamda imandan beslenen idealizmin terbiyesinde oluşmuş değerler ile çözülüşün girdabında yaşanan hayat karmaşasının karşı karşıya gelmesi, daha yerinde bir ifadeyle, çatışmasıdır.Safahattaki her manzume, hatta uzun manzumelerde dahi kendi içinde bir bütünlük manzarası arz eden her parça bu çatışmanın bir yönünü ifade eder.Bu bakımdan Safahat, ne manzum bir hikayelerden oluşan bir kitap, ne bir şiir mecmuası, ne bir roman, ne de başka bir eserdir. O, Safahattır. Yani türünün özellikleri yalnız kendi içindedir ve orijinaldir; kendi kültürüne ve iklimine bağlı, dürüst, mesuliyet duygusu yüklü, son derece duyarlı ve samimi, vatan sevgisi ile dolu olan Mehmet Akif Ersoyun arzu, istek, şikayet, haykırış, keder, sevinç, ideal gibi zihnî ve kalbî hallerinin ifadesi edebi bir metindir.Bu metne bir tür adı bulmak mecburiyeti varsa, ya ona 20. yüzyıl başlarında iki kültür dairesinin birleşme noktasında ortaya çıkan, kaidesi kendi içinde bir destan veya eserin isminden hareketle Safahat demek yerinde olur. Bu eser, taşıdığı değer, uyandırdığı akislerle böyle bir değerlendirmeyi fazlasıyla haketmiştir.
her türk gencinin okuması gereken,zihnine kazıması gereken muhteşem bir eser.
Mehmet Akif'in ne büyük bir şair olduğunu, gereken değeri ne kadar gösteremediğimizi gösteren bir kitap...